Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/2294 E. 2019/73 K. 07.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2294
KARAR NO : 2019/73
KARAR TARİHİ : 07.01.2019

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dilekçesinde özetle, müvekkilinin davalıya ait iş yerinde 02/12/2009 tarihinden itibaren çalışmaya başladığını, 26/07/2011 tarihinde işten ayrılıp, 17/11/2011 tarihinde iş yerinde çalışmaya başladığını, müvekkilinin çocuğunu hastaneye götürmek için 1 günlük izin istediğini ve çocuğunu hastaneye götürdüğünü ancak döndüğünde müvekkilinden 2 günlük yevmiye kesildiğini, müvekkilinin görüşmek istemesi üzerine işyeri yetkilisi tarafından kovulduğunu, bunun üzerine müvekkili tarafından işten ayrıldığını davalılar tarafından da tutanak tutularak müvekkilinin sebepsiz olarak işten çıkartıldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 3.000,00 TL alacağın davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalının Cevaplarının Özeti:
Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında, davacı işçinin hafta tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır
Hafta tatilinde çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Hafta tatili çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, hafta tatili çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında hafta tatili çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin hafta tatili çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Hafta tatili çalışmasının yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, mahkemece dinlenen tek davacı tanığı …, “ pazar günleri işler yoğun olduğunda gelirdik ancak belli bir rutini yoktu, ben iki hafta üst üste pazar günü çalıştığımı hatırlıyorum ancak davacının hangi pazarlar çalıştığını hatırlamıyorum, “ şeklinde, davalı tanığı …, hafta sonları bazen iş yoğunluğu nedeniyle çalışılıyordu ancak davacı çalıştı mı bilmiyorum” şeklinde diğer davalı tanığı … ise “,“ cumartesi günü bütün personel çalışıyorduk pazar günleri ise hafta tatili idi, sipariş yoğunluğuna göre pazar günleri de çalışma olurdu, fakat bu çalışmaların karşılığı işçilere ödeniyordu, davacının pazar günleri çalışma yapıp yapmadığını tam olarak bilmiyorum” şeklinde beyanda bulunmuşlardır. Mahkemece dinlenen tanık anlatımları soyut nitelikte olup davacının hafta tatillerinde çalıştığını ispata elverişli değildir. Bu nedenle çalışıldığı ispat edilemeyen hafta tatili alacağı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
3-Taraflar arasında davacının 31.12.2012 tarihinde 16 günlük yıllık iznine mahsuben almış olduğu yıllık izin ücretinin, davacının toplam yıllık izin ücretinden mahsubunun gerekip gerekmediği konusunda ihtilaf bulunmaktadır.
Yıllık izinle ilgili ispat külfeti davalı tarafa ait olup yıllık izinlerin kullandırıldığını, yıllık izin defteri ve benzeri eş değer belgelerle ispat etmesi gerekecektir. Davalı tarafından dosyaya yıllık izin formu başlıklı belge ve 31.12.2012 tarihli alacak dekontu başlıklı 450,00 TL bedelli davacı imzasını içerir belgenin sunulduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, alacak dekontu başlıklı belgeye göre, davacının 16 günlük senelik izni için, davalıdan almış olduğu 450,00 TL, davacının yıllık izin alacağından mahsup edilmemiştir. Davacı tarafından üzerinde açıkça yıllık izin ücreti yazılı dekont altındaki imzaya itiraz edilmemesi karşısında davalı tarafından 31.12.2012 tarihinde davacıya 450,00 TL izin ücretinin ödediğinin kabulü ve hesaplanan izin ücretinden mahsup edilmesi gerekirken anılan yön gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 07/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.