YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2289
KARAR NO : 2018/27563
KARAR TARİHİ : 17.12.2018
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı … vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, Müvekkilinin … Devlet Hastanesinde ihale ile iş alan firmalarda 01/09/2004’de çalışmaya başladığını, 25/08/2011’de yaşlılık aylığı almaya hak kazandığı için iş akdini feshettiğini, iş yerinde garson – yemek servis elemanı olarak çalıştığını, 2010 Ekim ayı 3 günlük ücretinin 138,35 TL olduğunu, iş yerinde her gün bir öğün yemek verildiğini, aylık 75,00 TL yol yardımı aldığını, haftanın 6 günü 09:00-20:00 saatleri arasında çalıştığını, tüm resmi bayram ve tatillerde istisnasız çalışma yaptığını, dini bayramlarda 1 gün izin kullandığını, yıllık izinlerini kullanmadığını, 2007 Mayıs ayı ücretinin ödenmediğini, bundan başka müvekkilinin çalıştığı son ay olan 2011 Ağustos ücretinin yatırılırken 881,00 TL ödemenin yanına kıdem tazminatı açıklaması yazıldığını, oysa bu ödemenin olağan zamanda ödenen maaş ödemesi olması gerektiğini iddia ederek kıdem tazminatı, ücret, fazla çalışma ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davacı ile … Devlet Hastanesi arasında herhangi bir iş sözlemesinin bulunmadığını, Hastanenin ihale makamı olduğunu, ihale ile iş alan şirketlerin üstlendiği işin belirli süreli iş olarak değerlendirilmesi gerektiğini, işçilerin seçiminde ya da işin yürütülmesinde idarenin herhangi bir rolünün olmadığını, husumet itirazında bulunduklarını, davacının talepleri ile ilgili olarak idarenin sorumluluğunun bulunmadığını, zaman aşımı itirazında bulunduklarını, davacının belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştığından kıdem tazminatına hak kazanmadığını, bunca yıl yıllık izin kullanmadan çalıştığı iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının yıllık izinlerini kullandığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalı cevap vermemiş. Davacı vekili yargılama devam ederken bu davalı hakkında açtığı davayı takipsiz bırakmıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı Bakanlık vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı Bakanlık vekili aşağıdaki bendin haricindeki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Taraflar arasında davacı işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücrete hak kazanıp kazanmadığı noktasında da uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir sebeple sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı olup olmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile ispatlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
Somut olayda, davacının davalı işveren nezdinde 6 yıl 11 ay 23 gün çalıştığı sabittir. Mahkemece davacının 6 yıllık izin alacağının hesaplandığı bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır. Davacının çalıştığı 6 tam yıl boyunca izin kullanmaması hayatın olağan akışına aykırıdır. Mahkemece, Hukuk Muhakemeleri Kanunu 31. mad. uyarınca hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında davacının 6 yıl boyunca izin kullanıp kullanmadığı hususu açıklattırılarak davacı beyanı ile birlikte tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, 17/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi