Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/22378 E. 2019/1464 K. 21.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/22378
KARAR NO : 2019/1464
KARAR TARİHİ : 21.01.2019

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının iş bitimi gerekçesi ile işine haksız olarak son verildiğini belirterek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti fazla mesai ücreti, hafta tatili çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı taleplerinde bulunmuştur.
Davalıların Cevaplarının Özeti:
Davalılar vekilleri davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında, davacının fazla çalışma alacağına hak kazanıp kazanmadığı ve hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Aynı ilkeler, ulusal bayram ve genel tatil alacağının ispatı bakımından geçerlidir.
Somut uyuşmazlıkta, davacının işyerinde fazla çalışma yaptığı, hafta tatili ile ulusal bayram genel tatil günlerinde çalıştığı iddialarına ilişkin olarak işyeri kaydı mevcut olmayıp dinlenen davacı tanıklarının beyanına itibar edilerek fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücret alacakları hüküm altına alınmıştır. Ne var ki, davacı tanıklarından … beyanına göre davalı şirketler bünyesinde çalışmamıştır. Diğer davacı tanıklarından …’in kendi beyanına göre davalılara karşı davasının bulunması sebebiyle davacı ile menfaat birliği içerisinde olduğu anlaşılmakta olup davacı ile beraber çalışması bulunmayan tanık beyanı ile salt husumetli tanık beyanıyla söz konusu çalışmaların kanıtlandığı kabul edilerek hüküm tesis edilmesi isabetli olmamıştır. Hal böyle olunca fazla çalışma yaptığı ve hafta tatili ile ulusal bayram genel tatil günlerinde çalıştığına dair ispat külfeti üzerinde olan davacı tarafından ispatlanamayan söz konusu taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.