Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/2216 E. 2018/27553 K. 17.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2216
KARAR NO : 2018/27553
KARAR TARİHİ : 17.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin, Karayazı Kaymakamlığınca 21/07/2005 tarihinde işe alındığını ve değişik kurumlarda hizmetli olarak değişik işlerde çalıştırıldığını, başta temizlik işleri, köylerde kaymakamlık adına yeşil kart alt yapısını hazırlama, gelen ve giden evrakları kayıt, diğer kurumlara dağıtıma ve toplama işlerinde uzun bir süre çalışmış olup, iş sözleşmesi haklı bir neden olmadan 21/09/2007 tarihinde davalı işverence feshedildiğini, müvekkilinin 21/07/2005 – 21/09/2007 tarihler arasında asgari ücret ile çalıştığını, iş sözleşmesi haksız feshedilmesine rağmen ihbar ve kıdem taminatı ödenmediğini, ayrıca son 7 aylık maaşının da ödenmediğini belirtmekle fazlaya dair haklarının saklı kalması kaydıyla davanı işverenden toplam 35,00 TL’nin kıdem tazminatı için fesih tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti için temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile fazla mesai, hafta ve genel tatil ücreti ile maaş alacağı için temerrüt tarihinden itibaren en yüksek mevduat faizi ile davalıdan tahsili ile yargılama ve vekalet üretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davacının idarede belirtilen tarihlere çalışmış olduğu iddialarına dayanmakta olduğunu, davacının idarede çalıştığının kesin olarak ispatlanmamış olduğunu, ispatlandığı kabul edilse dahi 5 yıllık süre hak düşürücü süre olduğunu ve bu süre geçtikten sonra dava yapılmış olması davacı tarafa hak başetmeyeceğini, kanun koyucu davacı ve davacının konumunda bulunan şahıslara işten ayrıldıkları tarihten itibaren 5 yıl içinde dava açarak Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmeyen hizmetlerin kayda geçirilmesini talep edebileceklerini öngördüğünü, davacı aradan geçen süre içerisinde bu hakkını kullanmadığını, davacının bilinçli bir yurttaş olarak üzerine düşen görevi yerine getirmediğini, bu nedenle kimse kendi kusurundan dolayı başkasını suçlayamayacağını beyan etmekle, davanın süre yönünden reddine karar verilmesini talebin kabul edilmemesi halinde usul ve yasaya aykırı olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, süresi içerisinde davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut olayda, dava dilekçesinde davalının … olarak gösterildiği, yargılama devam ederken davanın İçişleri Baknlığına yöneltiği, sonrasında hizmet tespit davası tefrik edilerek somut davada işçilik alacakları yönünden davaya devam edildiği, bilirkişi raporunun …’na tebliğ edildiği, bunun üzerine duruşmaya kaymakamlık temsilcisinin katıldığı davanın yanlık hasma yöneltildiğini beyan ettiği, ıslah dilekçesinin de söz konusu duruşmada okunduğu anlaşılmıştır. Davanın davalı … aleyhine görülmesi gerekirken yargılama aşamasında yapılan usulü hatalar nedeniyle tüzel kişiliği bulunmayan … aleyhine devam edilmesi, tebligatların kaymakamlığa yapılması, gerekçeli karar başlığında, …’nın davalı olarak yazılması gerekirken yerine tüzel kişiliği bulunmayan kaymakamlığın davalı olarak yazılması hatalıdır. Davalı Bakanlığa yapılması gereken tebligatlar davalı Bakanlığa yapılmalı sonucuna göre karar verilmelidir.
3-28.12.2006 tarihli ve 26390 sayılı ftesmi Gazete’de yayımlanan Asgari Ücret Tesbit Komisyonu kararına göre (2006/1) 2007 yılı 1. altı aylık dönem için asgari ücret net 403,02 TL olarak tesbit edilmiş ve uygulanmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise 2007 yılının tamamı için 2. altı aylık dönemde tesbit ve yürürlükte olan miktar 419,15 TL/ay olarak tesbit edilerek hesaplama yapılmıştır. Yani 2007 yılı 2. altı aylık dönemde yürürlükte olana asgari ücret miktarı 1. altı aylık dönem içinde uygulanmıştır. 2007 yılı 3.4.5.6. aylar için hesaplama yapılırken her ay için 403,02 TL/ay dikkate alınması gerekirken 419,15 TL/ay miktarına göre hesaplama yapılmıştır. Bu aylar için her ay 16,13 TL fazla hesaplama yapılmış ve bu fazla hesaplanan miktarlara göre karar verilmiştir. Hatalı bilirkişi raporunun hükme esas alınması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
4-Islah tarihinin hüküm kısmında açıkça belirtilmemesi hatalı olup bozma sebebidir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, 17.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.