Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/20894 E. 2018/26821 K. 11.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/20894
KARAR NO : 2018/26821
KARAR TARİHİ : 11.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı Cevabının Özeti:
Davacı vekili, müvekkili işçinin, davalıya ait işyerinde alt işveren işçisi olarak çalıştığını, iş akdinin haksız feshi nedeniyle son alt işveren … İnş. Pet. Tem. Tic. Ltd. Şti. aleyhine dava açtığını, kısmen kabulle sonuçlanan davada hükmedilen miktarı icra takibine koyduğunu ancak tahsilat yapamadığını, asıl işveren olması nedeniyle davalının hükme konu alacaklardan sorumlu olduğuna yönelik davalıya mahkeme ilamını da ekleyerek ihtarname gönderdiğini, ihtarname üzerine ödeme yapılmayan alacağı için tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı asıl işveren … hakkında … İcra Müdürlüğünün 2014/2066 esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibinde bulunduğunu, borçlunun itirazı üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini belirterek borçlunun itirazında haksız olduğunu beyanla, icra takibine karşı yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, zamanaşımı ve husumet itirazında bulunarak davanın reddi ile davacının % 40 ‘tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, bilirkişi raporuna göre itirazın kısmen iptali ile icra takibinin 15.700.67 TL alacak üzerinden devamına, icra inkar tazminatının reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Mülga 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14 ve 4857 sayılı İş Kanunu’nun 120’nci maddesi uyarınca, işveren kıdem tazminatı borcu bakımından iş sözleşmesinin feshedildiği tarihte temerrüde düşer. Diğer tazminat ve alacaklar bakımından ise, tarafların sözleşme ile kararlaştırdıkları ödeme zamanı ya da işçi tarafından gönderilecek ihtarnamede belirtilen ödeme günü itibariyle işverenin temerrüdü gerçekleşir.
Ücret alacağı bakımından faize hak kazanmak için kural olarak işveren temerrüde düşürülmelidir. Ancak, bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde açıkça bir ödeme günü kararlaştırılmış ise, belirlenen ödeme tarihi sonrasında faiz işlemeye başlar.
İşverenin dava tarihinden önce temerrüde düşürülmesi durumunda, istekle bağlı olarak temerrüt tarihinden itibaren faiz yürütülmelidir. Bunun dışında dava veya ıslah tarihlerinden itibaren talep edilen miktarlarla sınırlı olarak faize karar verilmelidir.
Somut olayda, davacı işverene icra takibi öncesinde ihtarname göndermiş ihtarname 14.03.2013 tarihinde 81906 sayı ile davalı kurum kaydına girmiştir, 7 günlük süre sonunda 21.03.2013 tarihi itibariyle ihtarname konusu alacaklardan ihbar tazminatı ile yıllık ücreti alacağı için temerrüt şartı gerçekleşmiştir. Bu alacaklara temerrüt tarihi ile icra takip tarihi arası faiz işletilmesi gerekirken icra takibinden önce temerrüt koşulu gerçekleşmediğinden bahisle faiz işletilmemesi isabetsiz olmuştur.
3-Taraflar arasında icra inkar tazminatının şartlarının oluşup oluşmadığı uyuşmazlık konusudur.
İtirazın iptali davasında borçlunun haksızlığına karar verilmesi halinde ve alacaklının talep etmiş olması şartıyla, borç miktarının kanunda gösterilen orandan az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilir. İcra inkar tazminatına karar verilebilmesi için alacağın belirli ya da belirlenebilir olması gerekir. Ancak, hak tartışmalı ise icra inkar tazminatına hükmedilemez.
Alacağın likit olması şartıyla itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkar tazminatına hükmedilmelidir. İcra inkar tazminatı, asıl alacak bakımından söz konusu olur. İşlemiş faiz isteği yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir.
Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması, böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir.
Bu şartlar yoksa likit bir alacaktan söz edilemez.
Somut olayda davacı tarafından alt işveren … İnş. Pet. Tem. Tic. Ltd. Şti. aleyhine açılan davada hükmen kesinleşen miktar asıl işveren DSİ aleyhine icra takibi konusu yapıldığından davalı-borçlunun % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken talebin reddi hatalı olmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi