YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/19386
KARAR NO : 2016/20953
KARAR TARİHİ : 26.09.2016
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, asıl işveren olan davalı … İşletmeleri Genel Müdürlüğüne ait iş yerinde, alt işveren olan diğer davalıya bağlı olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence haksız feshedildiğini, hak kazandığı fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil günleri çalışma karşılığı ücret alacaklarının ödenmediğini, hak kazandığı yıllık izinlerinin kullandırılmadığını ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı … İşletmeleri Genel Müdürlüğü vekili, ihale makamı konumunda olan müvekkili kurum yönünden davanın husumet yokluğu sebebi ile reddi gerektiğini ileri sürerek davanını reddini talep etmiştir.
Davalı …. Şti. vekili, davacının mevsimlik işçi olduğunu, işçinin hak kazandığı tüm işçilik alacaklarının ödendiğini, fazla çalışma sürelerine karşılık olarak izin kullandığını ve iş yerinde ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışmadığını savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, bozma ilamına uyma kararı verilerek, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yapılan yargılama sonucunda, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının; hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini, tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri, hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini, hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını, gerekçeli kararın yazıldığı tarihi, içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir.
Somut olayda, bozma sonrası mahkemece “Davacının hafta tatili ve Bayram ve Genel tatili talepleri hakkında verilen karar Yargıtay’ca verilen kararla kesinleştiğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına” gerekçesi ile yazılan alacaklar hakkında hüküm kurulmamıştır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.02.2012 tarihli, 2012/13-747 esas, 2012/84 karar sayılı ilamında ve Dairemizin emsal kararlarında belirtildiği gibi, Yargıtayca bozulan karar, sonraki kararın eki niteliğinde değildir. Bozma ile birlikte önceki hüküm ortadan kalkarak hukukî geçerliliğini yitirir. Mahkemece bozulan karara atıf yapılarak yeni hüküm oluşturulamaz. Bozmadan önceki ve bozmadan sonraki kararlar 6100 sayılı Kanun’un 297. maddesine uygun olmalıdır.
Bozma sebebi yapılmayan alacak kalemleri hakkında, mahkemece yukarıdaki kanuni düzenlemeler ve ilkeler gözetilerek hüküm oluşturulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan hükmün, sair yönler incelenmeksizin, yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.