YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/18825
KARAR NO : 2016/21508
KARAR TARİHİ : 29.09.2016
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, yıllık ücretli izin, ödenmemiş ücret, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Te…k Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 29.09.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.
KARŞI OY
Davacı vekili, davalı Türkiye Kömür İşletmeleri Genel Müdürlüğü uhdesinde olan … yer altı sahasında kömür üretim işinin 2006 yılında davalı kurum tarafından hizmet alım sözleşmesi ile … Enerji A.Ş.’ye ihale edildiğini, ancak 30.10.2009 tarihinde davalı kurumun onayı ile kömür üretim işinin … Kömür İşletmeleri A.Ş.’ye devredildiğini, davalının asıl işi olan kömür üretim işini hizmet alım sözleşmesi ile kanuna aykırı olarak alt işverene yaptırdığını, ancak alt işverenlik ilişkisinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/6. maddesi gereğince iş yerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde söz konusu olabileceğini, bu hususa Alt İşverenlik Yönetmeliğinin “Asıl İşveren-Alt İşveren İlişkisinin Kurulma Şartları” başlıklı 4. maddesinde de değinildiğini, aynı şekilde Sayıştay Başkanlığınca hazırlanan …. Kurumu 2012 raporunda da söz konusu hususa dikkat çekildiğini, bu sebeplerle …. ile … Kömür İşletmeleri A.Ş. arasında hizmet alım sözleşmesinin muvazaalı olduğunu, 4857 sayılı Kanun’un 2/7. maddesi gereğince alt işveren işçilerinin başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılması gerektiğini, bu sebeple müvekkilinin gerçek işvereninin …. Genel Müdürlüğü … Linyit İşletmesi Müessese Müdürlüğü olduğunu, … Genel Müdürlüğü ile … Kömür İşletmeleri A.Ş. arasındaki muvazaalı hizmet alım sözleşmesi sebebiyle ve eşit işe eşit ücret ilkesi gereğince müvekkilinin işçilik ücret ve ekleri fark alacağı doğduğunu belirterek davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davalı … ile davacının çalıştığı müteahhit arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi mevcut olmadığını, bu sebeple dava konusunun 4857 sayılı Kanun’un 2/6. maddesi kapsamına girmediğini, zira asıl işveren-alt işveren ilişkisinin oluşması için öncelikle bir taahhüt kapsamında iş almış bir işverenin varlığı gerektiğini, ihale ile yaptırılan iş nazara alındığında müvekkil kurumun iş sahibi konumunda olup, ihale konusu işi alan müteahhitin ise bu yükümü yerine getirirken iş yeri açıp, işçi çalıştırmak durumunda olduğundan işveren konumunda olduğunu, yani işverenlik sıfatının ilk defa müteahhidin şahsında doğduğunu, daha önce mevcut olmadığını, müvekkili kurumun ihale makamı olarak ihale konusu işi bir bütün olarak ihale ettiğini, ihale ile vermiş olduğu işin yürütümünün sözleşmeye uygun olarak yapılıp yapılmaıdğını kontrol etme ye…sinin ise, projenin uygulanmasına yönelik olup doğrudan işe ve işçilere müdahale anlamına gelmediğini, dava konusu işin bağımsız bir işi ifade ettiğini, ihale konusu bu işin müvekkil kurumun yürüttüğü kamu hizmeti dikkate alındığında işin tamamının müteahhide bir bütün olarak verildiğinin görüleceğini, ikinci olarak işi alan müteahhidin bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu iş yerinde aldığı işte çalıştırması gerektiğini, oysa dava konu olayda böyle bir durumun mevcut olmadığını, müteahhit ile yapılan sözleşmede böyle bir zorunluluk öngörülmediğini, kimlerin işçi olarak işe alınacağı hususunun müvekkili kurum için önemli olmadığını, müteahhidin dilediği işçiyi dilediği herhangi bir iş yerinde çalıştırabildiğini, Alt İşverenlik Yönetmeliğindeki ve 4857 sayılı Kanun’un 2. maddesindeki asıl ve alt işverenlik şartlarının olayda gerçekleşmediğini, bu sebeple davanın husumet sebebiyle reddine karar verilmesi gerektiğini, kurumları ana statüsünün 4. maddesinde her türlü madeni işletmek ve işlettirmenin faaliyet konuları arasında yer aldığını, bu sebeple 2840 sayılı Kanun ile kurumları uhdesinde kalan ve ruhsatlarının devrinin kanuni olarak mümkün olmadığı, maden sahalarında koordinatları belirli alanlarda üçüncü kişilere, rödovans ve hizmet alımı yöntemlerini uygulanarak işlettirme yaptırabileceğini, bu uygulamalarda kurum ye…lilerinin sözleşme konusu işin yürütümü ile ilgili olarak, firma çalışanlarını sevk ve idare etmesi, onlara emir ve talimat vermesi, kurum işçilerinin yüklenici işçileri ile birlikte çalışması gibi durumların söz konusu olmadığını, kurum kontrol teşkilatının tespitlerinin ödenecek hakedişe esas olmak üzere kömürün kalitesi ve miktarının belirlenmesi ile sınırlı olduğunu, müvekkili kurum tarafından yapılan hizmet alımlarının Kamu İhale Kanunu kapsamında kaldığını, müvekkilinin kamu kuruluşu olduğunu, bu sebeple muvazzaya başvurduğunun düşünülemeyeceğini, muvazaanın şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, dava dışı … Kömür İşletmeleri A.Ş.’nin davalı …. Genel Müdürlüğünden ayrı bir tüzel kişiliği bulunduğu, davalı …. Genel Müdürlüğünün dava dışı … Kömür İşletmeleri A.Ş.’nin ortağı olmadığı gibi yönetiminde de herhangi bir söz hakkı bulunmadığı, kömür üretiminin yer altı ve yer üstü olmak iki türlü yapıldığı, davalı …’nin de … yer altı maden ocağını hizmet alım yolu ile … Kömür İşletmeleri A.Ş.’ye devrettiği, yer üstü üretime ise kendi bünyesinde devam ettiği, bu sebeple asıl işi olan kömür üretim işinin tamamını değil bir kısmı olan yer altı kömür üretiminin … Kömür İşletmeleri A.Ş’ye devrettiği, davalı …. Genel Müdürlüğünün gerek ekipman ve personel, gerekse tecrübe olarak açık ocak kömür üretiminde uzmanlaştığı, yer altı kömür üretiminde gerekli ekipman, personel ve tecrübeden yoksun olduğu, söz konusu sahanın tektonik yapısının yer altı kömür üretimi yapılmasını zorlaştırdığı, her ne kadar Ömerli sahasında davalı …. Genel Müdürlüğü yer altı kömür üretimi yapsa da bunun sembolik miktarda olduğu ve ayrıca … sahasının Ömerli’ye nazaran daha zor bir saha olduğu, bu sebeplerle …. Genel Müdürlüğünün … sahasındaki yer altı kömür üretim işini teknolojik imkansızlıklar ve iş gücü yetersizliği sebebiyle özel söktere bırakmak zorunda kaldığının belirtildiği, işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektiren asıl işlerin bölünerek alt iş verene verilmesine 4857 sayılı Kanun’un 2/6. maddesinde cevaz verildiği, bu sebeple … ile … Kömür İşletmeleri A.Ş. arasındaki asıl iş veren-alt iş veren ilişkisinin muvazaalı bir işleme dayanmadığı, … ve … Kömür İşletmeleri arasında geçerli bir asıl iş veren alt iş verenlik ilişkisinin kurulduğu anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.
Anayasanın 168. maddesinde, “Tabii servetler ve kaynaklar Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Bunların aranması ve işletilmesi hakkı Devlete aittir. Devlet bu hakkını belli bir süre için, gerçek ve tüzel kişilere devredebilir.”; 3213 sayılı Maden Kanunu’nun 4. maddesinde de, “Madenler Devletin hüküm ve tasarrufu altında olup, içinde bulundukları arzın mülkiyetine tabi değildir.” denilmektedir. Bu hükümler gereğince, madenlerin işletilme hakkı tamamen Devletin hüküm ve tasarrufundadır. Ancak, özel şahıslar da madenleri işletebilirler.
3213 sayılı Kanun’un 5. maddesine göre, madenler üzerinde tesis olunan ilk müracaat, arama ruhsatnamesi, buluculuk ve işletme ruhsatı haklarının hiçbirisi hisselere bölünemez ve bunların her biri bir bütün halinde muameleye tabi tutulur. Maden ruhsatları ve buluculuk hakkı, devredilebilir. Aynı Kanun’un 6. maddesi uyarınca, maden hakları, medeni hakları kullanmaya ehil Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına, madencilik yapabileceği statüsünde yazılı Türkiye Cumhuriyeti Kanunlarına göre kurulmuş tüzel kişiliği haiz şirketlere, bu hususta ye…si bulunan kamu iktisadi teşebbüsleri ile müesseseleri, bağlı ortaklıkları ve iştirakleri ile diğer kamu kurum, kuruluş ve idareleri olmak üzere gerçek veya tüzel tek kişi adına verilir.
Madenler Devletin hüküm ve tasarrufunda bulunduğundan, buna ilişkin hakların kullanımı Maden Kanunu hükümlerine dayanarak verilecek ruhsatla mümkün olmaktadır. Madenler, 3213 sayılı Kanun’un 2. maddesine göre beş grupta sınıflandırılmakta, maden arama ve işletme ruhsatları da belirtilen bu gruplara göre verilmektedir.
Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu(…), 6974 sayılı Kanun ile 22.05.1957 yılında kurulan bir İktisadi Devlet Teşekkülü olup, çalışmalarını “Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Ana Statüsü” hükümlerine göre sürdürmektedir. Kurumun Ana Statüsünün 4. maddesine göre amaç ve faaliyet konuları, Devletin genel enerji ve yakıt politikasına uygun olarak linyit, turp bitümlü şist, asfaltit gibi enerji hammaddelerini değerlendirmek, ülkenin ihtiyaçlarını karşılamak, yurt ekonomisine azami katkıda bulunmak, plan ve programlar tanzim etmek, takip etmek, uygulama stratejilerini tesbit etmek ve gerçekleşmesini sağlamak, faaliyetlerle ilgili yukarıdaki her türlü madenleri işlemek veya işlettirmek ve bu amaçla aramak, gerçek ve tüzel kişilerin istihsal ettiği linyit, turp, bitümlü şişt gibi enerji hammaddelerini ve Türkiye Taşkömürü Kurumunun .. ve … olarak sattığı kömürler dışındaki taşkömürü ile özel idareler ve belediyelerin ve bunlara bağlı işletmelerin, iktisadi devlet teşekkülleri ve müeeseselerinin gerçek ve tüzel kişilerin ürettiği kok, briket kömürleri ile koklaşma esnasında elde edilen tali maddeleri Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca onaylanacak teknik şartname ve yönetmelik esasları dahilinde alıp satmak denilmektedir. Ana hedefleri; üretimi artırmak, kömür kalitesini iyileştirme çalışmaları yapmak ve üretim maliyetlerini en aza indirmektir. Ülkenin değişik yerlerinde kömür üretimi ve pazarlamasını yapan …’ye bağlı 2 adet Müessese Müdürlüğü ve bu Müesseselere bağlı olarak çalışan 1 adet İşletme Müdürlüğü ve 6 adet Kontrol Müdürlüğü bulunmaktadır.
Davalı …., kömür ve diğer enerji hammaddelerinin temin edildiği maden ocaklarını işletebileceği gibi, kömür ve diğer enerji hammaddelerinin temin edildiği maden ocaklarını işlettirebilir veya gerçek ve tüzel kişilerin ürettiği enerji hammaddelerini satın alıp tekrar satabilir.
Kamu kurumlarının büyük bir kısmı yapmakla yükümlü oldukları hizmetleri yerine getirmek için 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ile diğer ihale mevzuatı çerçevesinde ihale ile hizmet satın alma yoluna gitmektedirler. 4734 sayılı Kanun’un 4. maddesinde hizmet tanımı yapılmış olup, “Bakım ve onarım, taşıma, haberleşme, sigorta, araştırma ve geliştirme, muhasebe, piyasa araştırması ve anket, danışmanlık, tanıtım, basım ve yayım, temizlik, yemek hazırlama ve dağıtım, toplantı, organizasyon, sergileme, koruma ve güvenlik, mesleki eğitim, fotoğraf, film, fikri ve güzel sanat, bilgisayar sistemlerine yönelik hizmetler ile yazılım hizmetlerini, taşınır ve taşınmaz mal ve hakların kiralanmasını ve benzeri diğer hizmetleri,” söz konusu tanıma göre hizmet kavramı içinde kalmaktadır. Maddede yer alan “ve benzeri diğer hizmetler” ifadesinden söz konusu sayılan hizmetlerin sınırlı sayıda olmadıkları, kamu kurum ve kuruluşlarının ihtiyaç duydukları ancak kendi personeli ile yerine getiremedikleri bütün hizmetler için hizmet alım ihaleleri ile sözleşme ilişkisine girebilecekleri anlaşılmaktadır. Hizmet alım sözleşmeleri kamu ihale mevzuatı kapsamında sıkı usul şartları ile idarenin sahip olduğu personelin nitelik ve nicelik itibariyle yetersiz olması halleri dışında herhangi bir sınırlamaya tabi tutulmamıştır.
Bir sözleşmenin meydana gelebilmesi için iki irade açıklamasına ihtiyaç vardır. Bunlardan zaman bakımından önce yapılanına icap (sözleşme yapma önerisi) denir. İcabı yapan kişiye icapçı denir. İcap tek taraflı ve varması gerekli bir irade açıklamasıdır. İcap mutlaka belli bir kimseye yapılmak zorunda olmayıp kamuya da icap yapılabilir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununa göre, sözleşmelerin geçerliliği, kanunda aksi öngörülmedikçe, hiçbir şekle bağlı değildir. Sözleşme özgürlüğü esastır. Taraflar, bir sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebilirler.
Belirli bir maden sahası içinde madenin çıkartılması ve çıkartılan madenin belli yerlere sevkine yönelik yapılan sözleşmelerde ilişkinin rödövans sözleşmesi mi, alt işverenlik ilişkisi mi, hizmet alım sözleşmesi mi yoksa işçi temini ya da işyeri devri mi olduğu sorun olarak ortaya çıkabilmektedir. Adı geçen hukuki ilişkilerin birbirlerine benzer yönlerinin olduğu da bir gerçektir.
Fransızca “redevance” kelimesinin sözlük anlamı, kira bedelidir. Bu anlamıyla Türk hukukuna aktarılan rödövans, işletme ruhsatı sahibinin maden işletme hakkını belirli bir süre ile sınırlı olarak kiralamasının karşılığında her yıl üretilen ton başına kiracının ödemesi gereken kira bedelini ifade etmek amacıyla kullanılmaktadır. Başka bir deyişle rödövans, maden ruhsat sahalarının işletme hakkının özü kendisinde kalması koşuluyla hak sahibi tarafından sözleşme ile gerçek veya tüzel bir kişiye, bir süre tahsis edilmesidir.
Maden Kanunda rödövans sözleşmesinin herhangi bir tanımı yoktur. Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliğinin 4. maddesine göre, ruhsat sahalarındaki madenlerin üretilerek değerlendirilmesi amacıyla üçüncü kişilere veya kuruluşlara tasarruf hakkı sağlamak üzere ruhsat sahasının tamamı ya da bir kısmı için ruhsat sahiplerinin bu kişilerle yapmış oldukları sözleşmelere rödövans sözleşmesi denir. Rödovans sözleşmeleri maden hukuku uygulamasında yaygın olarak kullanılan bir sözleşme tipidir. Rödovans, herhangi bir şekle tâbi olmayan, tam iki tarafa borç yükleyen, isimsiz, atipik, karma bir sözleşmedir. Maden sahası arama ve işletme ruhsatına sahip olan kişinin, maden işletme faaliyetini başka bir özel veya tüzel kişiye yaptırarak bunun karşılığında çıkan madenin her tonu karşılığında belli bir kira bedeli almasına “rödövans sözleşmesi” denir. Bu sözleşme gereğince rödövans veren, maden ocağının işletilmesini üstlenen özel veya tüzel kişi, ruhsat sahibine, ürettiği her bir ton maden için önceden ödemeyi taahhüt ettiği meblağ kadar bir ücret ödemektedir. Başka bir ifade ile rödövans sözleşmesi, maden işletme ruhsatı sahibinin işletme hakkını belirli bir süre için rödövansçı denilen kişiye devretmeyi, bu hakkı devralan kişinin ise belirli miktarda üretim yapmayı ve ürettiği maden miktarına göre hesaplanan yıllık rödövans bedelini ödemeyi taahhüt ettiği sözleşme olarak tanımlanabilir. Rödovans veya maden kirası sözleşmesi, “maden ruhsat alanlarının, hukuki hak ve sorumlulukları kendisinde kalması şartıyla hak sahibi tarafından sözleşme ile özel veya tüzel bir kişiye, bir süre tahsis edilmesi durumunda, maden ocağının işletilmesini üstlenen özel veya tüzel kişinin, esas ruhsat sahibine, ürettiği her bir ton maden için ödemeyi taahhüt ettiği meblağ” olarak da açıklanmaktadır.
Rödövansçının kullanma hakları madencilik faaliyeti yapmak ye…sini içermektedir. Rödövansçı, bu ye…ye dayanarak maden sahasında ocak, kuyu ve galeriler açabilir ve sondaj yaparak maden varlığını tespit edebilir ve bulduğu madeni çıkarabilir. Üretilen madenler menkul mal haline gelince, devletin kamusal mülkiyetinden çıkarak onu üreten kişinin mülkiyetine girer. Rödövans sözleşmesine dayanarak maden çıkaran rödövansçı ürettiği cevherin mülkiyetine sahip olur.
3213 sayılı Kanun’un 7. maddesinin son fıkrasına göre, “Maden ruhsat sahiplerinin, ruhsat sahalarının bir kısmında veya tamamında üçüncü kişilerle yapmış oldukları rödövans sözleşmelerinde, bu alanlarda yapılacak madencilik faaliyetlerinden doğacak İş Kanunu, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili idari, mali ve hukuki sorumluluklar rödövansçıya aittir. Ancak bu durum ruhsat sahibinin Maden Kanunundan doğan sorumluluklarını ortadan kaldırmaz.” Bununla birlikte sorumluların tespiti noktasında her olayın kendi şartları dahilinde değerlendirilmesi ve sahada yapılan faaliyetlerinin denetim ve kontrol yükümlüğünün kime ait olduğunun belirlenmesi gerekir. Kural olarak sahada yapılan her türlü faaliyetin denetim ve kontrol yükümlülüğünün sahanın işletmesini devralan rödövansçı ile birlikte ruhsat sahibine ait olduğu kabul edilir.
Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliğine göre, maden işletme ruhsat sahiplerinin, ruhsat sahalarının bir kısmı veya tamamı için üçüncü kişilerle yapmış oldukları rödövans sözleşmeleri ve bu sözleşmelerde yapılan değişiklikler, tarafların talebi halinde devir ve intikal işlemlerinde bilgilendirme amacıyla maden siciline şerh edilir. Tarafların birlikte rödövans sözleşmesinin iptalini talep etmeleri halinde de bu kayıtlar terkin edilir. Maden İşleri Genel Müdürlüğü hiçbir şekilde rödövans sözleşmelerine taraf değildir.
Rödövans verenin borcu maden işletme iznini rödövansçıya belli bir süre için devretmektir. Maden işletme hakkına sahip olan kişiden belirli bir süreliğine işletme iznini alan rödövansçı da bunun karşılığında rödövans bedeli denen bir payı işletme iznini devreden kişiye vermektedir. Rödovans karşılığı kömür veya diğer cevherlerin üretimini yapan maden işletmelerinde ruhsat sahibine ödenen rödövans paylarının, çeşitli ödeme biçimleri söz konusu olabilmektedir. Ödemeler üretim aşamasında üretilen her birim başına; artan, azalan, sabit bir yüzde ya da miktar olabileceği gibi peşin, belirli devrelerde veya yıldan yıla ödenen bir kira biçiminde de olabilir
3213 sayılı Kanun’un 31. maddesinin emredici düzenlemesi gereği rödövansla işletilse dahi fenni nezaretçi atama ye… ve sorumluluğu ruhsat sahibine aittir. Maden sahasında ruhsat sahibine ait alan ancak rödövans sözleşmesine dahil demirbaş eşya, iş makineleri, ulaşım araçları ve işletme tesisatı varsa bunların listeleri çıkartılıp, değerlerinin gösterilmesi gerekir. Ruhsat sahibi listede gösterilen alet ve makinelerin tamamının rödövansçıya teslim etmelidir
Rödövansçı ise rödövans bedelini ödemek, madeni tesis amacına uygun olarak kullanmak ve iyi bir şekilde işletmek borcu altındadır. Bu bağlamda madeni akılcı ve rasyonel bir biçimde işletmeyerek, maden rezervini tahrip eden rödövansçı, ruhsat sahibine karşı sorumludur. Rödövansçı kiraya verenin izni olmaksızın, kiralananın işletme usulünü, kira süresinin bitiminden sonra e…si görülebilecek biçimde değiştiremez. Rödövansçı, maden sahasında gelişigüzel arama ve madencilik faaliyetinde bulunamaz, maden sahasında sonradan yararlanmayı ortadan kaldıracak şekilde faaliyette bulunamaz. Rödövansçı madenin bakımını sağlamak ve küçük onarımları yapma yükümlülüğü altındadır. Bu bağlamda rödövansçı maden sahasını, kuyuları ve galerileri iyi bir şekilde muhafaza eder ve emniyet tedbirlerini alır. Aksi halde yeterli tedbirleri almayan rödövansçı bu suretle sebep olduğu zararlardan ruhsat sahibine karşı sorumlu olur.
Rödovans sözleşmesi ile maden ruhsatlı sahanın tamamı veya bir kısmı başkasına verilebilir. Rödovans sözleşmesinde ruhsat sahibi madenci, rödövansçının sahada maden işletmesi için gerekli olan bütün ortamı sağlamak zorundadır.
Maden ruhsat sahibinin birden fazla maden sahası varsa her bir maden sahasının işletme hakkını değişik kişilere rödövans karşılığı verebilir. Böyle bir durumda Maden Kanunu’nun 5. maddesindeki hakların hisselere bölünmezliği hükmüne aykırı değildir. Çünkü her bir maden sahası için geçerli olan maden işletme hakkı kendi içinde hisselere bölünüp işletilmek üzere farklı kişilere verilmemektedir. Maden işletme ruhsatı belli bir bölgedeki maden ruhsat sahası için geçerlidir. Başka bir deyişle her maden sahası için bir maden ruhsatı, arama ruhsatı ve bir de maden işletme ruhsatı bulunmaktadır. İşletme ruhsatı; işletme faaliyetlerinin yürütülebilmesi için verilen ye… belgesidir. Rödövansçıya devredilen, sadece işletme hakkıdır. İşte, bu işletme hakkının hisselere bölünmesi Maden Kanunu tarafından yasaklanmıştır.
Rödövans sözleşmesiyle rödövansçı bir maden sahasını işletirken diğer maden sahalarını maden hakkı sahibi işletebilir. Bu ihtimalde, taraflar arasında tam bir bağımsızlık söz konusu ise, rödövans sözleşmesi ve şartları varsa işyeri devri hükümleri uygulanır. Buna karşılık, rödövans sözleşmesi imzalanmasına karşın, ruhsat sahibi ile rödövansçı arasındaki ilişkide asıl yönetim ye…si ruhsat sahibinde ise, rödövansçının üretim yapmak için kiraladığı maden ocağında kendine ait iş organizasyonu ve hukuki bağımsızlığı yoksa, işçi temini ilişkisi söz konusu olur ve bu ilişki kanuna aykırı olduğundan geçersiz sayılarak rödövansçının işçisi gibi görünen kişiler, iş organizasyonuna fiilen dahil oldukları ruhsat sahibinin işçileri sayılırlar.
Maden sahasında işletme hakkının kiraya verilmesinde (rödövans sözleşmesi) rödövansçı, madeni, sözleşmede belirtilen şartlar çerçevesinde kendi adına işletir. Rödövansçı, madeni kendi adına işletemiyorsa, üretim, çalışma ve organizasyon açısından ruhsat sahibine tam olarak bağlı ise bu durumda rödövanstan değil, alt işverenlik ya da ihaleden söz edilir. Dolayısıyla rödövans sözleşmesi rödövansçının bağımsızlığını ve inisiyatifini tamamen ortadan kaldıracak şekilde düzenlenemez. Rödövans sözleşmesinde, asgari üretim miktarı ile ton başına verilecek ücretin belirlenmesi hukuki ilişkiyi rödövans olmaktan çıkarmaz. Rödövans sözleşmesinde rödövansçı istediği kadar işçi alıp çıkartabilir, kanunlara aykırı olmamak şartıyla üretim sürecini istediği gibi yönetebilir, vardiyalar oluşturabilir, çalışma şartlarını belirleyebilir. Rödövansta önemli olan belirli nitelikte ve miktardaki madenin belirli zaman dilimleri içinde çıkartılarak istenilen yerlere sevkini yapmaktır.
Rödövans sözleşmesi maden ruhsatının devri anlamına gelmediğinden, devir sözleşmesinin Maden İşleri Genel Müdürlüğünde ye…li memur huzurunda yapılması zorunluluğu yoktur. Maden ruhsat sahibi ile (madenci) ile rödövansla sahayı işletecek olan (rödövansçı) rödövans sözleşmesini isterlerse adi yazılı şekilde, isterlerse noterde düzenleme şeklinde yapabilirler.
Rödövansçının maden üretim faaliyetini bağımsız şekilde yürütmediği, gerek üretim ve gerekse işçiler üzerinde yönetim ye…sinin ruhsat sahibinde olduğu sonucuna varılırsa, rödövans ya da hizmet alımı değil, işçi temini söz konusu olur. Üretim faaliyeti ve işçiler üzerindeki yönetim ye…sinin rödövans sözleşmesiyle maden ocağını devralan kişiye ait olduğu anlaşılıyorsa, diğer bir deyişle rödövansçı, ruhsat sahibinden almış olduğu maden üretim işinde hukuken bağımsız, maden üretim işi ruhsat sahibinin maden üretim organizasyonuna dahilse, sözleşme tarafları arasında ne işçi temini ne de birbirinden bağımsız iki işveren ilişkisi söz konusu olur.
Maden işletme ruhsatı kiralayan rödövansçı kişi veya şirketin maden çıkarma ve işletme yeterliliğine ve uzmanlığına sahip olması gerekir. Buna göre rödövansçının maden işletme yeterliliği ve uzmanlığı yoksa hukuki işlem muvazaalı kabul edilir. Maden ruhsat sahibi ile rödövansçı arasında kiralayan ile kiraya veren ilişkisi söz konusudur. Kiralayan, kiraladığı şeyde bağımsızdır. Bu sebeple rödövansçının kiraladığı maden sahasında hukuki, idari ve teknik bağımsızlığının bulunması gerekir.
“… Genel Müdürlüğü … Linyitleri İşletmesi Müessesesi Müdürlüğü … Yeraltı Sahalarından Kömür Üretme İşi Hizmet Alım Sözleşmesi”nin incelenmesinden, şirket tarafından yapılacak iş programının ve işletme projesinin …. Genel Müdürlüğüne sunulacağı, programın veya projenin yeterli bulunmaması halinde idarenin programda veya projede gerekli gördüğü değişiklikleri yapabileceği, şirketin bu programa ve projeye aynen uymak zorunda olduğu, aksi takdirde ….’nin sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebileceği, iş programı ve işletme projesinin ….’nin isteği üzerine revize edilebileceği, üretilen kömür ve mevcut kömür artıklarının … Genel Müdürlüğünün göstereceği kantarda tartılacağı ve sevk fişi düzenleneceği, şirketin ….’nin yapacağı yazılı istek ve uyarılara riayet edeceği, sahadaki çalışmaların …. Genel Müdürlüğü tarafından işletme projesine uygun yapılıp yapılmadığının kontrol edileceğinin kararlaştırıldığı, sözleşmenin ekleri olan “Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Genel Müdürlüğü … Linyitleri İşletmesi Müessesesi Müdürlüğü … Yeraltı Sahalarından Kömür Üretme İşi Teknik Şartnamesi”nin 2. maddesinde yapılacak işin konusu; “Hukuku idarenin uhdesinde olan ve Madde 1’de cins, mevki ve sınır koordinatları belirtilen sahadan, idare tarafından bir kısmı yüklenicinin kullanımına bedelsiz olarak verilecek bina, tesis, makine, teçhizat ve yeraltı galerileri ile, yüklenicinin temin edeceği ilave makine, teçhizat, tesis ve personel ile bütün masraflar yükleniciye ait olmak üzere, yer altı işletme yöntemiyle kömür üretme işi” olarak belirlenmiş, “Hizmet İşleri Genel Şartları”nın “Yüklenicinin Genel Sorumlulukları” başlıklı 6. maddesinde “…Yüklenici, bu sorumluluklarının yerine getirilmesi için, ister kalıcı, ister geçici nitelikte olsun, gereken bütün denetim, muayene ve testleri yaptıracak ve işçilik, malzeme, tesis, ekipman vb. temin edecektir.” hükmü yer almaktadır. “İşin yürütülmesi için Gerekli Personel ve Araçlar” başlıklı 10. maddede ise “Sözleşmenin imzalanmasından sonra yüklenici, üstlenmiş olduğu işin önemine ve iş programına uygun olarak, işlerin yapılması için gerekli her türlü yardımcı tesisleri hazırlamak, her türlü malzemeyi, ekipmanı ve personeli sağlamak ve ihzaratla ilgili önlemleri almak zorundadır.” denilmektedir.
Dosya içerisinde yer alan … 9. Noterliğine ait 30.10.2009 tarihli ve 24045 yevmiye sayılı “… Genel Müdürlüğü … Linyitleri İşletmesi Müessesesi Müdürlüğü … Yeraltı Sahalarından Kömür Üretme İşi Devir Protokolü”nde özetle, “… Linyitleri Müessese Müdürlüğü, … Yeraltı sahalarından Hukuku İdarenin Uhdesinde Kalmak Kaydıyla IR 4009 Ruhsat Sahası İçerisinde Mevkii ve Sınırları Teknik Şartnamede Belirtilmiş Sahalardan termin programına bağlı olarak 3.860 günde toplam 15.000.000 ton … Kömürün Üretimi ve üretilen tüvenan kömürün Teknik Şartnamede tanımlanan yerlere teslim edilmesi işine” dair 27.07.2006 tarihli (… 32. Noterliği … No) sözleşmesinin … Teknik Elektrik Mad. Turz. ve Tic. A.Ş. tarafından … Kömür İşletmeleri A.Ş.’ye devredildiği ve iş bu devre … Genel Müdürlüğünce muvafakat verildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında dinlenen tanık beyanlarından, dosya içerisinde yer alan davaya konu teşkil eden hizmet alım sözleşmesi ve eklerinden, …. işçilerinin, … Kömür İşletmeleri A.Ş.’de çalıştırılmadıkları, davalı …. Genel Müdürlüğünün işçiyi işe alma ve değiştirmede ye…li olmadığı, şirket işçileri üzerindeki yönetim hakkının …. tarafından kullanılmadığı, şirket işçilerinin sözleşmede belirtilen işler dışında çalıştırılmadığı, araç ve gereçlerin bir kısmı … tarafından karşılanmış olsa da, asıl gerekli araç ve gereçlerin şirket tarafından karşılandığı ve toplu iş sözleşmesi yapılması esnasında işin alt işverene verilmediği, zaten davacı tarafın bu yönde de bir iddiasının bulunmadığı, davacı tanıkları beyanlarında davalı …. ye…lilerinin kendilerine emir ve talimat vermediğini, kendileriyle muhatap olmadıklarını, ocak içinde …. personelinin bulunmadığını, sadece ocak dışında 3 …. mühendisi bulunduğunu, bunların da denetim ve kontrolleri yaptıklarını, ocağa inmediklerini, emir ve talimatları dava dışı olan … Kömür İşletmeleri A.Ş. ye…lilerinden aldıklarını, … Kömür İşletmeleri A.Ş.’nin … Ocağı dışında, … ve … Ocaklarının da bulunduğunu, hatta daha önce Geventepe Ocağının da bulunduğunu, ancak Geventepe’de üretimin sona ermesi sebebiyle kapatıldığını, orada çalışan işçilerin iş bu üç ocağa aktarıldığını, yine söz konusu üç ocakta çalışan işçilerin geçici görevlendirmeler ve nakillerle yer değişikliğine tabi tutulabildiğini, işe başlarlarken … Kömür İşletmeleri A.Ş.’ye ait hangi ocakta çalışacaklarının belli olmadığını, hangi işçinin nerede çalışacağına … Kömür İşletmeleri A.Ş.’nin bizzat kendisinin karar verdiğini söyledikleri, … Kömür İşletmeleri A.Ş.’nin hangi işçi ile çalışacağını seçme konusunda ….’nin herhangi bir ye…sinin bulunmadığı, ….’ye tanınan ye…lerin denetim ve koordinasyon sınırlarını aşmadığı anlaşılmaktadır.
Dairemizce daha önce taraflar arasında alt işverenlik ilişkisi olduğuna hükmedilmiş ise de hukuki nitelemede maddi hata yapıldığı ve söz konusu ilişkinin rödövans sözleşmesi olduğu, maddi hataya dayalı hukuki nitelemenin de taraflar açısından kazanılmış hak oluşturmayacağı göz önünde tutulmalıdır.
Sözleşmeye taraflarca konulan ad önemli değildir. Sözleşmenin içeriğine ve uygulamasına bakılarak hukuki niteliği belirlenmelidir. “… Genel Müdürlüğü .. Linyitleri İşletmesi Müessesesi Müdürlüğü … Yeraltı Sahalarından Kömür Üretme İşi Hizmet Alım Sözleşmesi”nin yukarıda yapılan açıklamalar karşısında rödövans sözleşmesi olduğunun kabulü ile sonuca gidilmesi gerekmektedir. Mahkemece verilen kararın bu gerekçe ile onanması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluk görüşüne katılmıyoruz.