Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/18691 E. 2016/21736 K. 29.09.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/18691
KARAR NO : 2016/21736
KARAR TARİHİ : 29.09.2016

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil, yıllık izin ile hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı tarafından haksız olarak feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma ve hafta tatili ücretlerine hak kazanıp kazanmadığı hususları taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle iş yerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 46. maddesinde, işçinin tatil gününden önce aynı Kanun’un 63. maddesine göre belirlenmiş olan iş günlerinde çalışmış olması şartıyla, yedi günlük zaman dilimi içinde yirmidört saat dinlenme hakkının bulunduğu belirtilmiş, işçinin hafta tatili gününde çalışma karşılığı olmaksızın bir günlük ücrete hak kazanacağı da 46. maddenin ikinci fıkrasında hüküm altına alınmıştır. Hafta tatili gününde çalıştığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Tüm dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler, emsal dava dosyalarda yer alan davacı ve davalı tanıklarının beyanları dikkate alındığında, davacının ayda iki Pazar günü çalıştığı anlaşılmaktadır. Bunun haricinde davacının hafta içi ve Cumartesi günleri 07:00-18:00 saatleri arasında iki saat ara dinlenmesi ile mesai yaptığı göz önüne alınarak fazla çalışma ve hafta tatili ücret alacaklarının hesaplanması dosya içeriğine uygun düşecektir.
3-Davacı işçinin fazla çalışma alacağının hesaplanması hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda fazla çalışma süresi hafta tatili alacağı da ayrıca talep edilip hüküm altına alındığına göre mükerrer hesaplamaya yol açacak şekilde haftanın yedi günü için hesaplama yapılması isabetli olmamıştır. Bu sebeple; davacının fazla çalışma alacağı hesaplanırken, haftanın altı günü üzerinden hesaplama yapılmalı, yukarıda belirtilen bozma içeriğine göre ayda iki kez yedinci gün çalışması için iki saat ara dinlenmesi ile yedi buçuk saat normal çalışma süresi düşüldükten sonra kalan bir buçuk saatlik süre hesaplanacak fazla çalışma süresine eklenmelidir. Bu yön gözetilmeden düzenlenen rapora itibarla sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.