Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/18640 E. 2019/16490 K. 17.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/18640
KARAR NO : 2019/16490
KARAR TARİHİ : 17.09.2019

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının … Büyükşehir Belediyesine ait peyzaj işinde ihale ile iş üstlenen davalıya ait işyerinde değişen şirketlerin işçisi olarak kesintisiz çalıştığını, iş sözleşmesinin davacı tarafından emeklilik sebebiyle feshedildiğini, yıllık izinlerinin kullandırılmadığını ileri sürerek kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının çalışma süresinin belirlenmesi ve davalı şirketin çalışma süresinin tamamına isabet eden alacaklardan sorumlu olup olmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Davacının çalışması kesintili kabul edilerek, 01.11.2006-25.12.2006 tarihleri arasında …Inş. Pro. Müş. Taah. Tic. Ltd.Şti’ne ait ‘… Org. San. Böl. 580. Sk. No:28 …/…’ adresinde kurulu 1130818 sigorta sicil sayılı işyerinde çalıştığı, ardından 25.06.2007-15.11.2007 tarihleri arasında … Peyzaj Tem. Inş. Tic. San. Ltd.Şti’ne ait ‘… Sok. No:…-… …/…’ adresinde kurulu … sigorta sicil sayılı işyerinde çalışmaya devam ettiği kabul edilmiş ise de, dosyada … Inş. Pro. Müş. Taah. Tic. Ltd.Şti ile davalı şirket arasındaki hukuki ilişkiyi ispata yarar herhangi bir sözleşme veya belge bulunmamaktadır. Bu itibarla, davacının anılan şirket bünyesinde çalıştığı süreye ilişkin tüm Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları, sözleşme ve ekleri getirtilmeli, dava dışı şirket ile davalı şirket arasında ne tür bir hukuki ilişki olduğu netleştirilerek, sonucuna göre dosya kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek davalı işverenin çalışma süresinin tamamına isabet eden alacaklardan sorumlu olup olmadığı belirlenmelidir. Eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
3-Taraflar arasında davacının yıllık ücretli izne hak kazanıp kazanmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
Akdin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret, işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 31. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup, madde uyarınca hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda, mahkeme tarafından hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının yedi yıldan fazla olan hizmet süresi boyunca hiç izin kullanmadığı varsayılarak yıllık ücretli izin hesabı yapılmıştır. Davacının, işyerinde çalıştığı yedi yılı aşan hizmet süresince hiç izin kullanmadığı iddiası hayatın olağan akışına aykırıdır. Mahkemece davanın aydınlatılması ödevi çerçevesinde, davacı asil çağrılarak, yıllık izin kullanıp kullanmadığı, kullanmamışsa hangi döneme ilişkin izinlerini kullanmadığı hususunda beyanı alınmalı; sonucuna göre davacının yıllık ücretli izne hak kazanıp kazanmadığı belirlenmelidir. Belirtilen yönler dikkate alınmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
4-Kıdem tazminatına esas ücretin belirlenmesinde talep aşımı olup olmadığı uyuşmazlık konusudur.
Davacı dava dilekçesinde, bordrodaki ücreti dışında aylık 100 TL yemek ücreti ödendiğini ileri sürmüş, mahkemece talep doğrultusunda yemek ücreti ilave edilerek kıdem tazminatına esas ücret belirlenmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacıya sağlanan yemek yardımının bordroya göre günlük 4,85 TL olduğu kabul edilmiştir. Davacının dava dilekçesindeki beyanı dikkate alındığında, aylık yemek ücretinin talep ile bağlı kalınarak 100 TL olarak kabulü gerekmektedir. Mahkemece talep aşımı suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, temyiz edilen kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.09.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.