Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/17899 E. 2019/14889 K. 03.07.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/17899
KARAR NO : 2019/14889
KARAR TARİHİ : 03.07.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait işyerinde 10.04.2002-07.07.2014 tarihleri arasında ustabaşı olarak çalıştığını, işveren tarafından davacının ücret alacağı, yıllık izin ve tatil alacakları gibi alacakların ödenmediğini, müvekkilinin alacaklarının ödenmez ise işe gelmeyeceğini beyan etmesi üzerine işveren tarafından davacının işe gelmediğinden bahisle tutanak tutularak iş sözleşmesine son verildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı tarafından süresinde cevap dilekçesi ibraz edilmemiş olup; davalı şirket temsilcisi yargılamadaki beyanlarında davacının kendi isteği ile işten ayrıldığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Fazla çalışma ücretlerinin hesabı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Ara dinlenme 4857 sayılı İş Kanunu’nun 68. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükümde ara dinlenme süresi, günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. Buna göre dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda ara dinlenmesi en az on beş dakika, dört saatten fazla ve yedi buçuk saatten az çalışmalar için en az yarım saat ve günlük yedi buçuk saati aşan çalışmalar bakımından ise en az bir saat ara dinlenmesi verilmelidir. Uygulamada yedi buçuk saatlik çalışma süresinin çok fazla aşıldığı günlük çalışma sürelerine de rastlanılmaktadır. İş Kanununun 63. maddesi hükmüne göre, günlük çalışma süresi on bir saati aşamayacağından, 68. maddenin belirlediği yedi buçuk saati aşan çalışmalar yönünden en az bir saatlik ara dinlenmesi süresinin, günlük en çok on bir saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla günde on bir saate kadar olan (on bir saat dahil) çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, on bir saatten fazla çalışmalarda ise en az bir buçuk saat olarak verilmelidir.
Somut olayda, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının yaz döneminde haftanın 6 günü 08.00-19.00 saatleri arasında çalıştığı, 1.5 saat ara dinlenme kullandığı, haftalık 12 saat fazla çalışma yaptığı; kış döneminde ise haftanın 6 günü 08.00-18.00 saatleri arasında çalıştığı, 1 saat ara dinlenme kullandığı, haftalık 9 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmek suretiyle fazla çalışma ücreti hesaplanmıştır. Dinlenen tanıkların ara dinlenme süresine ilişkin beyanları bulunmamaktadır. Bu sebeple, yukarıdaki ilkeler doğrultusunda davacının yaz dönemi 08.00-19.00 saatleri arasındaki 11 saatlik çalışmasından, 1 saat ara dinlenme mahsubu ile fazla çalışma süresinin tespiti gerekirken, yanılgılı şekilde 1.5 saat ara dinlenme kullandığı kabul edilerek fazla çalışma süresinin hesaplanması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Mahkeme ilamının gerekçesinde, Bilirkişi Av. .. tarafından düzenlenen 15.02.2016 havale tarihli bilirkişi raporunun hükme esas alındığı belirtilmiş olup; bahse konu raporda yıllık izin alacağı brüt 12.579,84 TL, net 8.992,81 TL hesaplanmıştır. Hal böyle olmakla birlikte, mahkemece yıllık izin ücreti alacağının brüt 9.012,64 TL olarak hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır. Zira dosya içerisinde 13.04.2015 havale tarihli Bilirkişi S.M.M.M Zeynep Eşiyok tarafından ibraz edilen bilirkişi raporu da yer almakta olup; bahse konu raporda yıllık izin alacağının net 9.012,64 olarak hesaplandığı, davacının da 05.06.2015 tarihli ıslah dilekçesinde belirtilen net miktar üzerinden yıllık izin ücreti alacağını ıslah ettiği anlaşılmaktadır. Mahkeme kararının gerekçesinde, Bilirkişi Av. Şerif Ali Mutlu tarafından düzenlenen 15.02.2016 havale tarihli bilirkişi raporunun hükme esas alındığı belirtilmiş olmasına rağmen, hüküm kısmında çelişki yaratacak şekilde farklı miktarda yıllık izin ücreti alacağının hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.07.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.