Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/17822 E. 2019/14902 K. 03.07.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/17822
KARAR NO : 2019/14902
KARAR TARİHİ : 03.07.2019

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 13/03/2012-24/04/2013 tarihleri arasında davalı işveren bünyesinde tır şoförü olarak çalıştığını, ödenmeyen işçilik alacaklarını talep etmesine rağmen ödeme yapılmadığını, bunun üzerine müvekkilinin şifahi olarak iş sözleşmesini 24/04/2013 tarihinde feshettiğini, Eskişehir 1. Noterliği’nin 30/04/2013 tarih ve 11929 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile alacaklarını talep ettiğini ancak ödeme yapılmadığını, müvekkilinin resmi bayramlarda ve arefe günlerinde çalıştığını, haftada yedi gün çalışma yaptığını, fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini beyan ederek kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının başka bir işyerinde çalışmak maksadı ile istifa ederek işten ayrıldığını, kıdem tazminatına hak kazanamayacağını, davacının şirketten avans alması nedeni ile toplam 3.624,31 TL şirkete borcu olduğunu, davacının fazla mesai, genel tatil ve hafta tatili ücreti alacağının bulunmadığını, tüm ödemelerin banka hesabına yatırıldığını beyan ederek açılan davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmasının bulunup bulunmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu’nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
Aynı ilkeler, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günlerindeki çalışmanın ispatı bakımından da geçerlidir.
Somut olayda, davacı davalı nezdinde 13.03.2012-24.04.2013 tarihleri arasında tır şoförü olarak çalışmış olup; dava dilekçesinde haftada 7 gün çalıştığını, farklı illere kül ve çimento taşıdığını, takometre kayıtları ile çalışmanın belirlenebileceğini, bayramlarda da çalıştığını beyan etmiştir.
Davacı tarafından delil olarak takometre kayıtlarına dayanılmış ise de; dosya içerisinde yer alan belgeler ile Uyap sorgulamasından, davalının, davacının takometre kayıtlarında usulsüzlük yaptığı gerekçesiyle şikayetçi olduğu, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığınca davacı hakkında Özel Belgede Sahtecilik suçlamasıyla soruşturma başlatıldığı, davacının bu kapsamda Eskişehir 5. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yargılandığı, yapılan yargılama neticesinde mahkemenin 2014/745 esas 2015/572 karar sayılı kararı ile ile davacının özel belgede sahtecilik suçunu işlediği sabit olduğu gerekçesiyle cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 24.07.2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, bahse konu ceza davası sonucunda davacının özel belgede sahtecilik suçunu işlediğinin sabit olduğu, buna göre sunulan takometre kayıtlarının usulsüz olduğu
gözetilerek, davacı tarafından takograf kayıtları üzerinde oynama yapıldığı gerekçesiyle ilgili kayıtlar hükme esas alınmamıştır. Ancak ceza dosyasına sunulan rapora bakıldığında, sunulan tüm takometrelerde değil, bir kısım takometrenin usulsüz olduğu yolunda görüş bildirilmiştir. O halde, yalnızca üzerinde oynama yapıldığı sabit olan kayıtlar dikkate alınmaksızın, diğer kayıtların ise sıhhatli olduğunun kabul edilmesi suretiyle fazla çalışma ücretinin hesaplanması gerekirken yazılı şekilde değerlendirme yapılması hatalı olmuştur.

Diğer yandan mahkemece, hem takometrelerin usulsüz olduğu kabul edilerek hemde sunulan iş teftiş raporuna göre hafta tatili ücretinin reddine de karar verilmiş ise de, mahkeme hükmü yerinde değildir. Zira dosyada, davacının çalışmalarına ilişkin imzalı puantaj cetvelleri yer almakta olup; genel mahiyetteki teftiş raporu yerine, davacıya ait imzalı puantaj kayıtları ile sıhhatli olduğu belirlenen takometre kayıtları bir bütün olarak değerlendirilmek suretiyle davacının hafta tatili ücreti değerlendirilmelidir.
Ulusal bayram ve genel tatil ücreti talebi bakımından ise, öncelikle yukarıda belirtildiği şekilde geçerli olduğu belirlenen takograf kayıtları ve imzalı puantajlar dahil işyeri kayıtları değerlendirilerek, davacının ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmasının bulunup bulunmadığı tespit edilmeli; davacının çalışmasının sabit olduğunun anlaşılması halinde ise, ulusal bayram ve genel tatil günlerindeki tahakkukların zamlı tahakkuk niteliğinde olup olmadığı araştırılarak sonuca göre ilgili tahakkukların mahsubu yahut dışlanması suretiyle alacak hüküm altına alınmalıdır.
3-Davacının kıdem tazminatı talebi, davacının işçilik alacakları çıkmadığı, bu sebeple yapılan feshin haklı nedene dayanmadığı gerekçesi ile mahkemece reddedilmiştir. Ancak yukarıdaki anlatım sonrasında davacının alacağının çıkması halinde kıdem tazminatı da kabul edilmelidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.07.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.