YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/17748
KARAR NO : 2016/20483
KARAR TARİHİ : 22.09.2016
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı … Genel Müdürlüğü avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi D. Akarçay tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin davalı … …… İşletme Müdürlüğünde 08.02.1993 tarihinde işe başladığını, çeşitli taşeronlar nezdinde temizlik işçisi olarak çalıştığını, asıl işverenin … olduğunu, müvekkilinin 10.01.2012 tarihinde emekli olduğunu, davalı şirkette çalışırken tüm resmi bayramlarda çalıştığını, dini bayramlarda ise iki gün çalıştığını, çalıştığı süre içerisinde 2010 yılı haricinde hiç yıllık izin kullanmadığını, kullanmadığı izinlerin parasının da ödenmediğini, müvekkilinin temizlik işçisi olduğundan 01.04.2009 tarihine kadar çalışma saatlerinin 08.00-18.00 arasında olduğunu, bu tarihten sonra mesai saatlerinin 08.00-17.00 olmasına rağmen her gün en az birbuçuk-iki saat fazladan çalıştığını, bu çalışmalarının karşılığını alamadığını, ayda birkaç kez gece 01.00-02.00’ye kadar çalıştığının da olduğunu, müvekkilinin haftasonlarında da çalıştığını beyanla, kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı…, husumet itirazında bulunarak davanın reddini savunmuştur.
Davalı … Genel Müdürlüğü vekili, davacının müvekkili kuruluşun işçisi olmadığını, hizmet alım sözleşmesi yapılan diğer davalı ile ihbar edilen firmalarda çalıştığını, bu firmaların davacıyı istihdam eden alt işverenler olduğunu, bayram, haftasonu çalışması ve fazla mesai yaptırılmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan şahitler ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı … Genel Müdürlüğü vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda her ne kadar davalılar tarafından davacıya ait herhangi bir işyeri kaydı, bordro örneği, puantaj cetveli dosyaya sunulmadığı belirtilerek taraf tanık beyanlarına göre fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı hesaplanmış ise de; davalı … tarafından çalışma dönemine ilişkin bir kısım imzalı ücret bordroları ile puantaj cetvellerinin dosyaya sunulduğu görülmektedir. Bu durumda davalı tarafça sunulan işyeri kayıtları da değerlendirilerek dava konusu alacaklar hakkında hüküm kurulması gerekirken işyeri kayıtları değerlendirilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
3-Ayrıca, davacı vekilinin ıslah talebine karşı, davalı vekili süresinde zamanaşımı defini ileri sürmüştür. Davalının, ıslaha karşı vaki zamanaşımı def’i değerlendirilerek ve gerekirse bilirkişiden ek rapor aldırılarak belirlenecek alacakların hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
4-Öte yandan yıllık izin ücretinin hesaplanması noktasında da uyuşmazlık bulunmaktadır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 08.02.1993–10.01.2012 tarihleri arasında yıllık izinlerini kullanmadığı tespit edilerek davacının onsekiz yıllık kıdemi karşılığı 18×26=468 gün yıllık izin ücreti alacağı olduğu belirlenmiş ve mahkemece de bilirkişi raporunda hesaplanan yıllık izin ücretinden 2010 ve 2011 yılına ilişkin yıllık izin ücreti düşürülerek yıllık ücretli izin alacağına hükmedilmiştir. Oysa yıllık izin ücretinin hesabında esas alınan izin süresi o yıl hak kazanılan izin süresi olup, son izin süresi üzerinden yıllık izin ücretinin hesaplanması doğru değildir. Mahkemece yapılacak iş davacının çalıştığı süre içinde her yıl hak kazandığı izin süresini tabi olduğu mülga 1475 ya da 4857 sayılı İş Kanunlarına göre tespit ettikten sonra davacının toplam kullanılmayan yıllık izinlerini belirlemek ve davacının son ücreti üzerinden yıllık izin ücretini hesaplamak ya da bilirkişiye hesaplattırmaktır. Bunun yapılmaması ise bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.