Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/1758 E. 2018/27010 K. 12.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/1758
KARAR NO : 2018/27010
KARAR TARİHİ : 12.12.2018

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı – karşı davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı-karşı davalı vekili, davalının banka nezdinde 09/07/2013 tarihinde iş akdi ile 10/07/2013 tarihinde bireysel bankacılık müşteri temsilcisi olarak görev başladığını ve sözleşmenin ayrılmaz parçası olan eğitim giderleri sözleşmesi hükümleri uyarnca görevini yerine getirmeyi kabul ve taahhüt ettiğini, ancak davacının eğitim giderleri sözleşmesine aykırı hareket ederek … 4. Noterliğinden keşide ettiği 03/10/2014 günlü ihbarname ile iş akdini feshettiğini bildirdiğini, ihbarnamede belirtilen iddiaların doğru olmadığını, davalının yeni bir iş bulup tek taraflı olarak istifa ettiğinden istifasının haklı bir nedene dayalı olmadığını, fazla mesai ve ücret alacağının bulunmadığını ileri sürerek eğitim gideri ve ihbar tazminatı alacaklarının hüküm altına alınmasını ve karşı davanın reddini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı-karşı davacı vekili, davalının iş akdini haklı nedenle feshettiğini, … … Şubesi Müdürü …’ın davalıya sürekli baskı, haksız eleştiri ve özgüvenini zayıflatıcı sözler söyleyerek davacıyı psikolojik baskı yaptığından davalının haklı nedenle iş akdini feshettiğini, dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Karşılık davada ise davalı vekili, davacının mesaisinin 09.00-7.00 arası olup ancak hergün 19.30’a kadar çalıştığını beyanla 1.700,00 TL fazla mesai alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, iş akdinin davalı işçi tarafından ödenmeyen fazla mesai alacakları sebebiyle haklı sebeple feshedildiği gerekçesiyle davacının eğitim gideri ve ihbar tazminatı talebine ilişkin davasının reddine, davalının fazla çalışma talebine ilişkin karşı davasının ise kısmen kabulüne karar vermiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasına iş akdinin sona erme şekli hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
İşçinin emeğinin karşılığı olan ücret işçi için en önemli hak, işveren için en temel borçtur. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 32/4. maddesinde ücretin en geç ayda bir ödeneceği kurala bağlanmıştır. Yine 4857 sayılı Kanunu’nda, 5953 sayılı Basın İş Kanunu’nun 14. maddesinde öngörüldüğü gibi ücretin peşin ödeneceği öngörülmemiştir. Buna göre, aksi bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde kararlaştırılmadığı sürece işçinin ücreti bir ay çalışıldıktan sora ödenmelidir.
Ücreti ödenmeyen işçinin bu ücretini işverenden dava ya da icra takibi gibi kanuni yollardan talep etmesi mümkündür.
Ücreti ödenmeyen işçinin alacağı konusunda takibe geçmesi ya da ücreti ödeninceye kadar iş görme edimini yerine getirmekten kaçınması, iş ilişkisinin devamında bazı sorunlara yol açabilir.
Bu bakımdan, işverenle bir çekişme içine girmek istemeyen işçinin, haklı sebebe dayanarak iş sözleşmesini feshetme hakkı da tanınmıştır.
İşçinin ücretinin kanun veya sözleşme hükümlerine göre ödenmemesi işçiye bu imkanı verir. Ücretin hiç ya da bir kısmının ödenmemiş olması bu konuda önemsizdir.
Ücretin ödenmediğinden söz edebilmek için işçinin kanun ya da sözleşme ile belirlenen ücret ödenme döneminin gelmiş olması ve işçinin bu ücrete hak kazanmış olması gerekir.
4857 sayılı Kanun’un 24/II-e. bendinde sözü edilen ücret, geniş anlamda ücret olarak değerlendirilmelidir. İkramiye, primi, yakacak yardımı, giyecek yardımı, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil gibi alacakların da ödenmemesi işçiye haklı fesih imkanı verir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı-karşı davalı vekili davalının yeni iş bulması sebebiyle iş akdini feshettiğini ileri sürmüş olup, davalı-karşı davacı ise kendisine şube müdürü tarafından mobbing uygulanması sebebiyle işten ayrıldığını beyan etmiştir. Mahkemece, dosya kapsamında dinlenen taraf tanıklarının davalıya mobbing uygulandığına şahit olmadıklarını beyan ettikleri, bu itibarla davalı işçinin mobbing iddiasını ispatlayamadığı; ancak davalı-karşı davacının fazla çalışma alacağının davacı işveren tarafından ödendiğinin ispatlanaması nedeni ile iş akdinin davalı işçi tarafından haklı nedenle feshedildiği kabul edilerek davacı-karşı davalının eğitim gideri ve ihbar tazminatı talebinin reddine, davalı-karşı davacının fazla çalışma alacağının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Gerek dosya kapsamında yer alan … 4. Noterliğinin 03.01.2014 tarihli davalı-karşı davacı tarafından davacı Bankaya keşide edilen iş akdinin feshine ilişkin ihtarname gerekse de davalı-karşı davacının karşı dava dilekçesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde, iş akdinin şube müdürü tarafından davalı-karşı davacı işçiye mobbing uygulanması sebebiyle feshedildiği belirtilmiş olup, ödenmeyen fazla çalışma alacağının varlığı haklı nedenle fesih sebebi olarak gösterilmemiştir. Davalı-karşı davacı, kendisine mobbing uygulandığını ispatlayamamış olup, bu husus mahkemenin de kabulündedir. Hal böyle olmakla birlikte, davalı-karşı davacı tarafından öne sürülmeyen ödenmeyen fazla çalışma alacağının varlığından yola çıkılarak fesih sebebinin haklı neden teşkil ettiğine ilişkin değerlendirme hatalı olmuştur. Mahkemece, davacının-karşı davalının davasının kabulü ile talep konusu alacakların yeniden değerlendirilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi hatalı olup bozmayı gerektirmitşir.
Kabule göre de, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, işyeri açılış kapanış saatleri esas alınarak davalı işçinin fazla çalışma alacağı hesaplanmıştır. Dosya kapsamında dinlenen tanık beyanlarına göre, davalı işçinin haftanın beş günü saat 09.00’da işbaşı yaptığı, saat 19.00’a kadar çalıştığı sabittir. Dolayısıyla fazla çalışma alacağının davalı-karşı davacı işçi tarafından ispatlanamaması gerekçesiyle karşı davanın reddine karar verilmesi gerekirken, karşı davanın kısmen kabulü de hatalı olmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.