Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/1757 E. 2018/27009 K. 12.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/1757
KARAR NO : 2018/27009
KARAR TARİHİ : 12.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait olan … Eczanesi ünvanlı işyerinde 01/07/2009 tarihinde eczacı kalfası olarak işe başladığını, 21/06/2013 tarihine kadar aynı işyerinde kesintisiz ve fiilen çalıştığını, 2013 yılı Ocak ve Haziran ayları arasındaki ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle iş akdini haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek ücret ve kıdem tazminatı ile birkısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacı tarafın davasını kabul etmediklerini, davanın hukuki dayanağının olmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı tarafından işçilik alacaklarına ilişkin ücretlerin ödenmemesi nedeniyle iş sözleşmesinin haklı olarak feshedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının ücret alacağının bulunup bulunmadığı ve iş sözleşmesinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde sona erip ermediği uyuşmazlık konusudur.
İşçinin emeğinin karşılığı olan ücret işçi için en önemli hak, işveren için en temel borçtur. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 32/4. maddesinde ücretin en geç ayda bir ödeneceği kurala bağlanmıştır. Yine 4857 sayılı Kanunu’nda, 5953 sayılı Basın İş Kanunu’nun 14. maddesinde öngörüldüğü gibi ücretin peşin ödeneceği öngörülmemiştir. Buna göre, aksi bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde kararlaştırılmadığı sürece işçinin ücreti bir ay çalışıldıktan sora ödenmelidir.
Ücreti ödenmeyen işçinin bu ücretini işverenden dava ya da icra takibi gibi kanuni yollardan talep etmesi mümkündür.
Ücreti ödenmeyen işçinin alacağı konusunda takibe geçmesi ya da ücreti ödeninceye kadar iş görme edimini yerine getirmekten kaçınması, iş ilişkisinin devamında bazı sorunlara yol açabilir.
Bu bakımdan, işverenle bir çekişme içine girmek istemeyen işçinin, haklı sebebe dayanarak iş sözleşmesini feshetme hakkı da tanınmıştır.
İşçinin ücretinin kanun veya sözleşme hükümlerine göre ödenmemesi işçiye bu imkanı verir. Ücretin hiç ya da bir kısmının ödenmemiş olması bu konuda önemsizdir.
Ücretin ödenmediğinden söz edebilmek için işçinin kanun ya da sözleşme ile belirlenen ücret ödenme döneminin gelmiş olması ve işçinin bu ücrete hak kazanmış olması gerekir.
4857 sayılı Kanun’un 24/II-e. bendinde sözü edilen ücret, geniş anlamda ücret olarak değerlendirilmelidir. İkramiye, primi, yakacak yardımı, giyecek yardımı, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil gibi alacakların da ödenmemesi işçiye haklı fesih imkanı verir.
Somut olayda, davacı davalıya ait eczanede 01/07/2009-21/09/2013 tarihleri arasında eczacı kalfası olarak çalışmış olup, davalıya keşide ettiği … 3. Noterliğinin 24/06/2013 tarih ve 006656 sayılı ihtarnamesinde, 2013 yılı Ocak-Haziran aylarına ait ücretlerinin sözlü olarak talep etmesine rağmen tarafına ödenmediği gerekçesiyle iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini belirtmiştir. Davalı vekili ise, davacının ücretinin kendisine düzenli olarak ödendiğini belirtmiştir. Hükme esas raporda, davalı tarafça dosyaya sunulan ücret bordrolarında davacının imzasının bulunmadığı ve banka kaydı ibraz edilmediğinden davacının ücret ödendiğinin davalı tarafından ispatlanamadığı kabul edilmiştir. Ancak dosyada, davacıya ait … A.Ş. hesap ekstreleri yer almakta olup davacıya belirilen dönemde davalı … tarafından “Kredi Taksiti Ödeme” adı altında ödemelerin yapıldığı anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK’nun 31. maddesinde hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir, soru sorabilir, delil gösterilmesini isteyebilir şeklinde düzenleme yapılarak hakime yargılama sonunda doğruya ulaşma görevini yüklemiştir. HMK’nun 31. maddesi uyarınca, bu ödemelerin ücret ödemesine ilişkin olup olmadığı taraflardan sorulmak suretiyle ücrete ilişkin olduğunun anlaşılması halinde ücret alacağından mahsubu ile mahsup neticesinde davacının ücret alacağı bulunup bulunmadığına göre iş sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı yeniden değerlendirilmelidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.