Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/1749 E. 2018/26830 K. 11.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/1749
KARAR NO : 2018/26830
KARAR TARİHİ : 11.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalılara ait ekmek fırını işyerinde ekmek dağıtım görevlisi olarak şoförlük yaptığını iş akdinin haksız feshedildiğini, bir yıllık ücreti ile fazla çalışma ve yıllık izin ücreti alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin, fazla çalışma ve ücret alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının bazı marketlere eksik ekmek dağıtması nedeniyle marketlerle sorun yaşanılması üzerine davacının ekmek dağıtım işinden alınrak fırında ekmek kasalama işi yaptırıldığını, bu işe dayanamayan davacının kendi isteğiyle işten ayrıldığını ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, yasal süresi içinde davalılar vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle temyiz sebeplerine göre, davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389. maddesine göre “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir”. İhtiyati haciz ise, ihtiyati tedbirin özel bir çeşidi olmakla beraber özellikle konusu ve tabi olduğu hükümler bakımından ihtiyati tedbirden farklıdır. İhtiyati haciz sadece para alacaklarına ilişkin dava veya takiplerde söz konusu olduğu halde, ihtiyati tedbir kural olarak paradan başka şeylere ilişkin davalarda ve aynı çekişmeli olan menkul ve gayrimenkul mallarla ilgilidir. İhtiyati hacizde haczedilen mallar açılan veya açılacak davanın konusunu oluşturmadığı halde, ihtiyati tedbirde üzerine tedbir konulan mallar taraflar arasında çekişmeli olduğundan davanın konusunu oluşturur.
Dava, bir miktar işçilik alacağının tahsiline ilişkin olduğuna göre böyle bir davada ancak İİK.’nun 257’nci maddesindeki şartların varlığı halinde ihtiyati hacze karar verilebilir. Mahkemece anılan hususlar nazara alınmadan ihtiyati haciz gibi ihtiyati tedbir kararı verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle de davalı yararına bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 11.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.