Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/1744 E. 2018/27097 K. 13.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/1744
KARAR NO : 2018/27097
KARAR TARİHİ : 13.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı isteminin özeti:
Davacı, davalı Belediye işyerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesine taraf sendika üyesi olduğu halde toplu iş sözleşmesi kapsamında ödenmesi gereken alacaklarının ödenmediğini beyanla ücret, ilave tediye, ikramiye, yakacak ve kırtasiye yardımı alacaklarını istemiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, müvekkilinin 6360 sayılı yasanının geçici 1. Maddesinin 9/d bendi gereğince hiç bir sorumluluğu bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava konusunun ıslah yoluyla arttırılması durumunda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonraki uygulamada, 317/2 ve 319. maddeler uyarınca ıslah dilekçesinin davalı tarafa tebliği üzerine iki haftalık süre içinde ıslaha konu kısımlar için zamanaşımı definde bulunulabileceği kabul edilmelidir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre süre geçtikten sonra yapılan zamanaşımı definin geçerli sayılabilmesi için davacının açıkça muvafakat etmesi gerekir. Süre geçtikten sonra ileri sürülen zamanaşımı define davacı taraf muvafakat etmez ise zamanaşımı defi dikkate alınmaz.
Somut olayda davacının ıslah dilekçesinin davalıya 13.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği, davalının ıslaha karşı 23.10.2014 tarihinde süresinde zamanaşımı def’inde bulunduğunun anlaşılmasına göre mahkemece ıslaha karşı ileri sürülen zamanaşımı def’i değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Somut uyuşmazlıkta, davacının dava ve ıslah dilekçeleri değerlendirildiğinde ıslah ile artırılan miktarlara da dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi isabetli olmamıştır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiye iadesine, 13.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.