Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/17295 E. 2019/14534 K. 27.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/17295
KARAR NO : 2019/14534
KARAR TARİHİ : 27.06.2019

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili,müvekkilinin davalı belediyeye bağlı Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı Meslek Edindirme Şube Müdürlüğünde usta öğretici olarak 01/10/2003’ten 25/07/2012 tarihine kadar çalıştığını,müvekkilinin emeklilik hakkını elde ettiğini için Sosyal Güvenlik Kurumundan emekli olduğunu,işveren tarafından kıdem tazminatı ödenmediğini,yıllık izinlerinin kullandırılmadığının ve ücretlerinin de ödenmediğini belirterek kıdem tazminatı ve yıllık izin alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili,idari yargının görevli olduğunu bildirmiş ve davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak,yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut olayda, davacının, aylık maktu ücretle değil, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 176. maddesi ve dosya içeriğinde yer alan taahhütnamelere göre, ders saati ücreti ile çalıştığı anlaşılmaktadır.
Dairemizce, usta öğreticiler bakımından uygulanan kriterlere göre; öncelikle davacının bir ayda çalıştığı toplam ders saati süresi, o ayda fiilen çalıştığı toplam gün sayısına bölünerek, günlük ortalama çalışma saat süresi bulunmalıdır. Bulunan günlük ortalama çalışma saat süresinin, ders saati ücreti ile çarpılması neticesinde ulaşılan miktar nazara alınarak, çalışma karşılığı olmayan hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günleri ücretleri hesaplanmalıdır. Bu hesaplama, her ay için ayrı ayrı yapılmalıdır. Örnek vererek açıklamak gerekirse; ilgili ayda, toplam yüzkırk ders saati fiilen çalışan bir usta öğreticinin, o ay için aylık fiilen çalıştığı gün sayısının yirmi gün olduğu ve ders saati ücretinin ise 10,00 TL olduğu kabul edilirse; bu ayda çalışılan toplam ders saatinin (140 saat), fiilen çalıştığı toplam gün sayısına (20 gün) bölünmesi neticesinde, günlük ortalama çalışma saat süresinin yedi saat olduğu sonucuna ulaşılacaktır. Söz konusu günlük ortalama çalışma saat süresinin (7 saat), ders saati ücreti (10,00 TL) ile çarpımı neticesinde ulaşılan, 70,00 TL miktarı, çalışma karşılığı olmayan bir günlük hafta tatili veya ulusal bayram ve genel tatili ücretidir.
Şu husus da belirtilmelidir ki, somut olayda, taraflar arasında, akti tatile ilişkin bir anlaşma olmadığından, usta öğretici olan davacının, 4857 sayılı İş Kanunu hükümlerine göre, çalışma karşılığı olmadan ücreti ödenmesi gerekli hafta tatili gününün, haftada sadece bir gün olduğu kabul edilmelidir.
Aylık ücret miktarının belirlenmesine gelince; usta öğreticiye ilgili ay için, o ayda fiilen çalıştığı ders saati ile ders saat ücretinin çarpımı neticesinde bulunacak tutara, o ayda çalışma karşılığı olmayan hafta tatili günleri için hesaplanan ücret tutarı eklenmeli ve ulaşılan sonuç aylık ücret miktarı olarak esas alınmalıdır. Örneğin, ilgili ayda, toplam yüzkırk ders saati fiilen çalışan ve ders saati ücreti 10,00 TL olan bir usta öğreticinin, fiili çalışması karşılığı hak kazandığı tutar, 140 X 10,00 TL =1.400,00 TL’dir. Yukarıdaki paragraftaki hesaplamaya göre, çalışma karşılığı olmayan hafta tatili gününün ücretinin 70,00 TL olduğu ve ilgili ay için çalışma karşılığı olmadan toplam dört günlük hafta tatili ücretinin bulunduğu kabul edilirse, bu ay için ödenmesi gerekecek toplam çalışma karşılığı olmayan hafta tatili günü ücreti 70,00 TL X 4 = 280,00 TL olacaktır. 1.400,00 TL ile 280,00 TL’nin toplamı neticesinde ulaşılan 1.680,00 TL miktarı, aylık ücret miktarı olarak tespit edilmelidir.
Mahkemece, dava konusu alacakların hesaplanmasında, yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olguların nazara alınmadan sonuca gidilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan hususlar nazara alınarak, dava konusu tüm alacaklar yeniden hesaplanmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olanan hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27/06/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.