Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/16574 E. 2019/14141 K. 26.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/16574
KARAR NO : 2019/14141
KARAR TARİHİ : 26.06.2019

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : TESPİT-ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı geçici işçi olarak işe başladığı ilk tarihten daimi statüye geçtiği tarih olan 2001 yılına kadarki hizmet süresinin hesaplanarak belirlenecek derece ve kademede intibakının yapılmasının tespitine ve belirlenecek kademe/intibaka göre doğacak fark alacakların davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalının Cevap Özeti:
Davalı, husumet itirazında bulunarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davacı işçi ile işveren … İl Özel İdaresi arasındaki iş sözleşmesinin 14.08.2007 tarihinde sona erdiği, işveren … İl Özel İdaresi’nin kamu tüzelkişiliğinin 6360 sayılı yasanın 36.maddesi uyarınca 30.03.2014 tarihi itibarıyla ( ilk mahalli idareler genel seçiminde ) ortadan kalktığı, davacı işçi anılan yasanın Geçici 1.maddesi uyarınca Devir, Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonu tarafından yatırım izleme ve koordinasyon başkanlığı, büyükşehir belediyesi, bağlı kuruluş veya ilçe belediyesine veya başka kuruma/kuruluşa devredilmediğine göre; işveren sıfatı devlet tüzelkişiliğini temsilen … Valiliği’ne ve/veya İçişleri Bakanlığı’na geçtiği, davalı … Belediyesi Başkanlığının dava konusu derece/kademe tespiti ve giderek kıdem tazminatı farkından sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında davalı taraf sıfatının belirlenmesi konusunda uyuşmazlık mevcuttur.
Husumet hususu kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında gözetilmesi gerekmekle birlikte, usuli kazanılmış hakkın da istisnasıdır.
12.11.2012 tarihli 6360 sayılı Onüç İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmialtı İlçe Kurulması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 1. maddesinin 1. fıkrası ile … İli dahil sayılan illerde büyükşehir belediyesinin kurulduğu, 5. fıkrasında bu sayılan illerdeki il özel idarelerinin kaldırıldığı, yürürlük başlıklı 36. maddesinde de kanunun bu hükümlerinin ilk mahalli idareler seçiminde yürürlüğe gireceği belirtilmiştir. Anılan Kanun’un kabul edildiği tarihten sonraki ilk mahalli idareler seçimi ile yürürlüğe girmesiyle … İl Özel İdaresinin tüzel kişiliği dava devam ederken sona ermiştir.
6360 sayılı Kanun’un 3. maddesinin 2. fıkrasıyla; mevzuatla il özel idarelerine yapılan atıflar bu Kanun kapsamında tüzel kişiliği kaldırılan il özel idareleri için ilgisine göre bakanlıklara, bakanlıkların bağlı veya ilgili kuruluşları ile bunların taşra teşkilatına, Hazineye, valiliklere, büyükşehir belediyelerine ve bağlı kuruluşlarına veya ilçe belediyelerine yapılmış sayılacağı, tüzel kişiliği kaldırılan il özel idarelerine 22.02.2005 tarihli ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu ve diğer mevzuatla verilmiş olan yetki, görev ve sorumluluklar ilgisine göre bu kurum ve kuruluşlar tarafından kullanılacağı ve yerine getirileceği, söz konusu il özel idarelerinin mahkemelerde süren davalar ile il özel idaresi olarak faaliyet gösterdikleri dönem ve yapılan işlemlere ilişkin olarak açılacak davalarda muhatap, devir işleminin yapıldığı ilgili kurum ve kuruluş olduğu açıkça düzenlemiştir. Bu durumda kaldırılan il özel idareleri hakkındaki davaların ilgilisine göre devredildiği kurum ve kuruluşa yöneltileceği tartışmasızdır. Somut uyuşmazlıklarda il özel idaresine karşı açılan davalarda öncelikle dava konusunu oluşturan faaliyet ve işlemlerle ilgili konuların hangi kurum ve kuruluşlara devredildiği ve devralanın tüzel kişiliğinin de bulunup bulunmadığı belirlenerek davalı sıfatının kime yöneltileceğinin tespiti gerekir.
Tüzel kişiliği sona eren il özel idarelerinin devir, tasfiye ve paylaştırılma işlemlerini düzenleyen 6360 sayılı Kanun’un geçici 1. maddesinin 1. fıkrasında; devir, tasfiye ve paylaştırma işlemlerini yürütmek üzere vali tarafından, bir vali yardımcısının başkanlığında, valinin uygun göreceği kurum ve kuruluş temsilcilerinin ve ilgili belediye başkanlarının katılımıyla devir, tasfiye ve paylaştırma komisyonu kurulacağı, bu komisyona yardımcı olmak üzere valinin görevlendirmesi ile alt komisyonlar da kurulabileceği, 4. fıkrasında bu Kanun ile tüzel kişilikleri kaldırılan il özel idarelerinin; personelini, her türlü taşınır ve taşınmaz malları ile hak, alacak ve borçlarını bu Kanun’un yayımı tarihinden itibaren bir ay içinde valiliğe bildireceği, bu idarelerin taşınmazlarının satışı, tahsisi ve kiralanması, iş ve toplu iş sözleşmesinin yapılması, her türlü imar uygulaması (inşaat ruhsatı hariç), iş makineleri ve diğer taşıtların satışı ile borçlanmalarının İçişleri Bakanlığı’nın onayına bağlı olduğu, 5. fıkrasında ise tüzel kişilikleri kaldırılan il özel idarelerinin her türlü taşınır ve taşınmaz malları, hak, alacak ve borçları, komisyon kararıyla ilgisine göre bakanlıklara, bakanlıkların bağlı veya ilgili kuruluşları ile bunların taşra teşkilatına, valiliklere, yatırım izleme ve koordinasyon başkanlığına, büyükşehir belediyesine ve bağlı kuruluşuna veya ilçe belediyesine devredilmesine karar verileceği, devir işleminin, yapılacak ilk mahalli idareler genel seçimi tarihinde uygulamaya konulacağı, Maliye Hazinesine devredilen taşınmazların Kanun’un yayımlandığı tarih itibarıyla kullanmakta olan kurumlara tahsis edilmiş sayılacağı, Hazinenin özel mülkiyetindeki veya Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazlardan Maliye Bakanlığınca, bu Kanun’un 1. maddesiyle tüzel kişilikleri kaldırılan il özel idarelerine, belediyelere ve köy tüzel kişiliklerine tahsis edilmiş olanların; kuruluş kanunlarıyla kendilerine verilen kamusal nitelikteki görevleri yerine getirmeleri amacıyla ve komisyon kararıyla; ilgisine göre bakanlıklara, bakanlıkların bağlı veya ilgili kuruluşlarına, yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıklarına, büyükşehir belediyelerine, büyükşehir belediyelerinin bağlı kuruluşlarına ve ilçe belediyelerine tahsis edilmiş sayılacağı düzenlenmiştir.
Ancak bu düzenlemeler kapsamında devir öncesi doğan ve bir kurum ve kuruluşa devredilmeyen işçilik alacaklarının tahsili için açılan davalarda taraf sıfatının kime ait olduğu konusunda anılan kanunda bir düzenleme bulunmamaktadır. Somut olayda öncelikle dava konusu alacaklarda kimin sorumlu olduğunun belirlenmesi gerekecektir. Öncelikle devir, tasfiye ve paylaştırma komisyon kararı incelenerek tüzel kişiliği sona eren il özel idaresinin devir öncesi borçlarının hangi kuruma devredildiğinin belirlenmesi durumunda davalı taraf sıfatının borcu devralan bu kurum veya kuruluş olduğu, borçların devri konusunda alınmış bir karar yok ise anılan il özel idaresinin aktiflerini ve alacaklarını devralanın borçlardan da sorumlu olduğunun gözetilmesi gerekir.
Uyuşmazlık, husumet tevcihi yönünden değerlendirildiğinde, davacı …’nün İl Özel İdarelerinin kapanmasından önce 2007 yılının Ağustos ayına kadar çalıştığı ve bu tarihte emekli olduğu, başka bir deyişle İl Özel İdareleri kapatıldığında fiilen çalışmadığı, dolayısıyla devre tabi işçilerden olmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumdaki işçi açısından husumet, 6360 sayılı Kanunun 3/2 maddesi kapsamında çözülmelidir. Mahkemece yapılacak iş, davacının en son çalıştığı birimin herhangi bir kuruma devredilip edilmediğini tespit edip, devir varsa o kurum/kuruluşa Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 124. Maddesi uyarınca davayı yöneltmek, herhangi bir devir söz konusu değilse davayı İçişleri Bakanlığı’na yöneltip sonuca gitmektir. Zaten Mahkeme gerekçesinde de İçişleri Bakanlığına husumetin yöneltilmesi gerektiğine işaret edilmesine rağmen yargılama aşamasında davacıya İçişleri Bakanlığını davaya dahil etmesi için süre verilmeyerek hüküm kurulması isabetsiz olmuştur.
Yukarıda açıklanan sebeplerle, husumet tevcihinde eksik araştırma ile sonuca gidilen Mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.06.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.