Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/16519 E. 2019/14112 K. 26.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/16519
KARAR NO : 2019/14112
KARAR TARİHİ : 26.06.2019

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında ıslah dilekçesinin davalı tarafa tebliği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda; davacı taraf 02.11.2015 havale tarihli ıslah dilekçesi sunmuş ve 07.11.2015 tarihinde ıslah harcını yatırmıştır. Davalı taraf temyiz dilekçesinde, … 30. İş Mahkemesinin 2016/176, 2016/177 ve 2016/178 numaralı dosyalarının seri olarak görüldüğünü, eldeki davada ıslah dilekçesinin kendilerine tebliğ olmadan hüküm kurulduğunu, 21.04.2016 tarihli duruşmada bu hususa itiraz edildiğini, Mahkemenin 2016/176 esas (öncesinde … 9. İş Mahkemesi 2014/35) esas sayılı dosyası üzerinde ıslah dilekçesinin tebliğ edildiğini belirterek ekte sundukları tebliğ evrakını dayanak olarak gösterdiğini, tebliğ evrakında “ Bu zarfta 2014/35-36-37 sayılı dosyalarına ait ıslah dilekçesi” ibaresinin bulunduğunu, eldeki dosyada taraflarına ıslah dilekçesi tebliğ edilmediğini, zarfta sadece 2014/35 esas(2016/176 esas sayılı dava dosyasının) ıslah dilekçesi çıktığını iddia etmektedir. Dosya içeriğinde, ıslah dilekçesinin davalıya tebliğine ilişkin bir tebligat parçası bulunmamaktadır. Temyiz dilekçesi ekindeki … 9. İş Mahkemesinin 2014/35 esas sayılı dosyasına ilişkin tebliğ zarfı örneğinde “Bu zarfta 2014/35-36-37 sayılı dosyalarına ait ıslah dilekçesi” ibaresinin bulunduğu görülmektedir. UYAP sisteminde yapılan incelemede de, Dairemizin 2016/16580 esas sayılı dosyasında temyiz incelemesinde bulunan … 30. İş Mahkemesinin 2016/176 esas sayılı dosyasında 2014/35-36-37 sayılı dosyalar için ıslah dilekçesinin tebliğine ilişkin tek zarfın hazırlandığı görülmektedir.
Bu nedenlerle, eldeki dosya yönünden ıslah dilekçesinin davalıya tebliğ edilip edilmediğinin (seri dosya olduğu hususu da dikkate alınmak suretiyle) araştırılarak ıslah dilekçesinin tebliği hususunun sonucuna göre değerlendirme yapılmalıdır.
3-Davacının yıllık izin ücreti alacağı olup olmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin, herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada ilişkinin sona erme şeklinin ve haklı olup olmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
Sözleşmenin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da, iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar.
Yıllık izin hakkı anayasal temeli olan bir dinlenme hakkı olup, işçinin iş sözleşmesinin devamı sırasında ücrete dönüşmez ve bu haktan vazgeçilemez. İşçinin iş sözleşmesinin devamı süresinde kullanmadığı yıllık izinlere ait ücreti istemesi mümkün değildir. Bu nedenle, işçinin iş sözleşmesinin devamı sırasında izin hakkının bulunduğunun tespitini istemesinde hukuki menfaati vardır.
Somut uyuşmazlıkta; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının hak ettiği yıllık ücretli izin süresinin 56 gün olduğu belirlenmiş, dosyadaki Temmuz 2013 aylık ücret bordrosunda izin ücreti tahakkuk ettirilmekle birlikte bordronun imzasız olduğundan ve başkaca bir ödeme belgesi sunulmadığından bahisle dikkate alınmadığı ifade edilmiştir. Dosyaya sunulan imzasız Temmuz 2013 bordrosunda tahakkuk eden 998,53 TL izin ücreti bulunduğu görülmektedir. Dosya içeriğine göre, davalı taraf banka kayıtlarını delil olarak göstermiştir. Bu durumda, banka kayıtları getirtilerek söz konusu aya ilişkin ücret bordrosu ile yapılan ödemenin örtüşmesi halinde tahakkuk eden yıllık izin ücretinin de mahsup edilmesi gerekmektedir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.06.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.