Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/16492 E. 2019/13959 K. 25.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/16492
KARAR NO : 2019/13959
KARAR TARİHİ : 25.06.2019

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili ile davalılardan … Petrol ve Gaz Arama Üretim Pazarlama A.Ş. ve Alfa Mümessillik Mühendislik Ltd. Şti. vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 11.09.2003-05.03.2014 tarihleri arasında, yurtiçi ve yurtdışında petrolve doğalgaz arama konusunda faaliyet gösteren, aralarında yönetimsel ve ekonomik anlamda organik bağ bulunan davalı şirketler nezdinde aşçı olarak çalıştığını, iş akdini işçilik ücret alacaklarının ödenmemesi nedeniyle haklı sebeple feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil,yıllık izin ve hafta tatili ücret alacaklarına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar vekili, zamanaşımı def’inde bulunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde davacı vekili ile davalılardan … Petrol ve Gaz Arama Üretim Pazarlama A.Ş. ve … Mümessillik Mühendislik Ltd. Şti. vekili vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalı şirketler arasındaki ilişkinin belirlenmesi ve buna bağlı çalışma süresi ile işçilik alacaklarının tespiti noktasında toplanmaktadır.
Grup şirketleri veya holdingler bünyesinde yer alan çalışmalar açısından; çalışma hayatında işçinin sigorta kayıtlarında yer alan işverenin dışında gurubun başka şirketlerine hizmet verdiği, yine işçinin bilgisi dışında birbiri ile bağlantısı olan bu şirketler tarafından sürekli giriş çıkışlarının yapıldığı sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Bu gibi durumlar için sadece “şirketler arasında organik ba𔑠dan söz edilerek işçilik alacaklarının aralarında bağlantı bulunan bu işverenlerin birlikte sorumluluğuna gidilmesi veya birden fazla şirkette geçen çalışmaları için sadece birinin sorumluluğunun yeterli görülmesi de mümkün olmayacaktır. Kaldı ki aynı gruba ait olan şirketlerin aralarında organik bağ bulunması da olağandır. İşçilik alacaklarının belirlenmesi noktasında kural olarak aynı gruba ya da holdinge bağlı farklı tüzel kişiliği haiz şirketlerde geçen hizmetlerin birleştirilmesi mümkün olmayacaktır. Ancak bu gibi durumlarda işçilik alacakları hesabı noktasında hizmetlerin değerlendirilmesi ve işverenlerin sorumluluklarının belirlenmesi için şirketler/işverenler arasında işyeri devri, hizmet sözleşmesi devri, asıl işveren alt işveren ilişkisi ve birlikte istihdam olgularının bulunup bulunmadığının somut olarak belirlenmesi gerekir.
Somut uyuşmazlıkta; davacı taraf 11.09.2003-05.03.2014 tarihleri arasında çalışmalarının geçtiği davalı şirketler arasında yönetimsel ve ekonomik anlamda organik bağ bulunduğunu iddia etmiştir.Ancak, mahkemece davacının iddiası hususunda yeterli araştırmanın yapılmadığı anlaşılmaktadır. Oysa, davalı şirketler arasında organik bağın olup olmadığı titizlikle araştırılmalı, davalıların tüm ticaret sicil kayıtları getirtilerek, şirketlerin ortaklık ve yönetim yapıları, faaliyet konuları, adresleri incelenerek, tanık anlatımları, diğer deliller ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek, davacının işverenleri arasındaki ilişkinin niteliği ve sorumluluk dönemleri netleştirilmelidir.
Buna göre; davalı şirketler arasında işyeri devri (işçiler, araçlar, demirbaş ve makinalar vb devredilip devredilmediği), işçi devri, geçici iş ilişkisi vb gibi bir ilişki veya davacının tüm davalı şirketlerce birlikte istihdamı yahut tüzel kişilik perdesinin aralanması amacıyla hareket edildiği gibi olguların varlığı yani şirketler arasında organik bağ bulunduğunun kabulü gerektiğinin tespit edilmesi halinde; 4857 sayılı İş Kanunu’nun 120. maddesi uyarınca halen yürürlüğü devam eden mülga 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14/2. maddesinde yer aldığı üzere, işçinin aynı işverene bağlı olarak bir ya da değişik iş yerlerinde çalıştığı sürelerin kıdem hesabı yönünden birleştirileceği ve çalışılan süre için kıdem tazminatı ödenmemişse, bu süre aynı işverende geçen sonraki hizmet süresine eklenerek son ücret üzerinden kıdem tazminatı hesaplanacağı düzenlemesi gereğince davacının kıdem tazminatı yeniden hesaplanmalıdır. Eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde verilen karar hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2-Kabule göre ise; dosyada davacı tarafça sarfedilen yargılama gideri 1.089,00 TL olmasına karşın, 796,70 TL olarak belirtilerek hesaplamaya dayanak alınması hatalı bulunmaktadır.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.06.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.