Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/13095 E. 2019/11854 K. 27.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/13095
KARAR NO : 2019/11854
KARAR TARİHİ : 27.05.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının iş sözleşmesinin haksız nedenle fesh edildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ve ulusal bayram genel tatil alacaklarının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının ücreti uyuşmazlık konusudur.
Somut olayda, taraflar arasındaki hizmet tespitine ilişkin davanın …1. Asliye Hukuk Mahkemesi 2012/61 esas-2014/772010/320 esas sayılı dava dosyasında karara bağlandığı ve Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin 2014/7721 esas ve 2014/26942 karar sayılı , 11/12/2014 tarihli kararı ile onanmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Hizmet tespit davasında; davacının davalı şirkete ait iş yerinde 01/10/1999-30/11/2005 tarihleri arasındaki çalışmalarından 804 gününün kuruma bildirilmediğinin ve bildirilmeyen günlerde asgari ücret ile çalıştığının tespiti kabul edilmiştir. Bu durumda mahkemece, davacının hizmet tespit davasına konu olan dönem kesinleşen karar ile asgari ücret üzerinden çalıştığı kabul edilerek dava konusu alacak taleplerinin hizmet tespitine konu olan dönem bu ücrete göre değerlendirilmesi gerekmektedir.
3-Taraflar arasında davacının yıllık izin ücreti alacağının hesaplanması noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
Akdin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret, işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar.
Somut olayda, iş sözleşmesi 30.11.2005 tarihinde feshedilen davacı tarafından 10.02.2010 tarihinde açılmış olan davada yıllık izin ücreti alacağı 500 TL olarak istenmiştir. Dosya içeriğine göre 04/11/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değeri bilirkişi raporu doğrultusunda arttırılmış ve mahkemece ıslah edilen miktar üzerinden hüküm kurulmuş ise de doğru olmamıştır. Zira davacının fesih tarihi ile ıslah dilekçe tarihi arasında 5 yıllık zamanaşımı süresi geçtiğinden davacının yıllık izin ücreti alacağının ıslah edilen kısmının zamanaşımına uğradığı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
4-Diğer taraftan, ek bilirkişi raporunun davalı vekiline tebliğ edilmeyerek, savunma hakkının kısıtlanması da hatalı olmuştur.
Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.