Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/1268 E. 2018/25606 K. 27.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/1268
KARAR NO : 2018/25606
KARAR TARİHİ : 27.11.2018

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait işyerinde acil sekreteri olarak çalıştığını, iş akdinin haksız feshedildiğini beyanla kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ve ücret alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davalıya ait hastanenin ekonomik zorluk nedeniyle faaliyetinin durdurulmasına karar verildiğini, davacıya ihbar önelli fesih bildirimi yapıldığını, yıllık iznini kullandığını, istisnai olarak yapılan fazla çalışma alacağının bordroya yansıtılarak ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, yıllık izin ücreti talebi hariç davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma ücreti alacağı olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Somut olayda, Mahkemece davacı tanık beyanı dikkate alınarak fazla çalışma alacağı kabul edilmişse de, davacı Mahkemenin 2014/111 esas sayılı dosyasında yeminli tanık olarak kendi beyanında haftanın 6 günü çalıştıklarını, mesainin hafta içi sabah saat 08:00 de başlayıp akşam 18:00 de sona erdiğini, cumartesi günü ise 08.00 de başlayan mesainin öğlen saat 13:00 e kadar sürdüğünü beyan etmiştir. Bu nedenle davacının kendini bağlayan beyanı dikkate alınarak haftalık 4,5 saat fazla çalışma yaptığı gözetilerek fazla çalışma alacağının kabulü gerekirken haftalık 18 saat fazla çalışma yaptığının kabulü ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.11.2018 gününde oy birliği ile karar verildi.