Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/12580 E. 2019/10492 K. 13.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/12580
KARAR NO : 2019/10492
KARAR TARİHİ : 13.05.2019

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesini fazla çalışma ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücret alacaklarının ödenmemesi, 1.100,00 TL ücret ile çalıştığı halde Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarında gerçek ücret üzerinden değil, asgari ücret üzerinden gösterilmesi, gereken ücret zamlarının yapılmaması sebebi ile haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile bir kısım ücret alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, iddiaların gerçeği yansıtmadığını, davacının işyerini terk ettiğini, alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının asgari ücret ile çalıştığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının tüm davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının hesaplamaya esas alınan hizmet süresi konusundadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “taleple bağlılık ilkesi” başlığını taşıyan 26. maddesinde “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmüne yer verilmiştir. Söz konusu maddeye göre, hakimin tarafların talep sonuçları ile bağlı olduğu, talep edilenden fazla veya başka bir şeye hükmedemeyeceği açıkça belirtilmiştir.
Somut olayda, davacı dava dilekçesinde açıkça 18.11.2005 tarihinde davalı işyerinde çalışmaya başladığını beyan etmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise davacının Sosyal Güvenlik Kayıtlarına göre 16.08.2005- 31.07.2012 tarihleri arasında çalıştığı kabul edilerek yapılan hesaplama mahkemece hükme esas alınmıştır. Dava dilekçesindeki beyan dikkate alınmadan, davacının talebi aşılarak bu tarihten önceki davalı işyerinde geçen hizmet sürelerini dahil ederek hesaplama yapan bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulması hatalı olmuştur. Hal böyle olunca taleple bağlı kalarak belirlenen hizmet süresine göre kıdem tazminatı ve yıllık izin ücret alacağının hesaplanması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 13.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.