Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/1217 E. 2018/26404 K. 06.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/1217
KARAR NO : 2018/26404
KARAR TARİHİ : 06.12.2018

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin davalı iş yerinde aylık net 1.100,00 TL ücret ile 22/05/2005 tarihinden 03/08/2011 tarihine kadar çalıştığını,davacının 09:00-23:00 saatleri arasında çalıştığını, haftalık izinlerinin ve yıllık izinlerinin kullandırılmadığını, ulusal bayram tatillerinde davacının sürekli olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, iş sözleşmesinin davacı tarafından haksız olarak feshedildiğini, davacının hizmetinin 01/12/2006 tarihinde başladığını, asgari ücret aldığını, fazla mesai yapmadığını, yıllık izinlerin işveren tarafından kullandırıldığını belirterek davanın reddine ve karşı dava bakımından ihbar tazminatı alacağının davalı işçiden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Karar taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm,davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı ve davalı arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununda 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
Ücret kural olarak dönemsel (periyodik) bir ödemedir. Kanunun kabul ettiği sınırlar içinde tarafların sözleşme ile tespit ettiği belirli ve sabit aralıklı zaman dilimlerine, dönemlere uyularak ödenmelidir. Yukarıda değinilen Yasa maddesinde bu süre en çok bir ay olarak belirtilmiştir.
Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut olayda, davacı net 1.100,00 TL ücretle çalıştığını iddia ederken, işveren davacının asgari ücret aldığını savunmuştur. Dosyaya sunulan bir kısım ücret bordrolarında davacının ücreti asgari ücret olarak görülmektedir. Mahkemece, sendikalardan ve lokantalardan ücret araştırması yapılmış, … İş sendikası net 1.100,00-1.850,00 TL, … sendikası tarafından ise; aylık net 1.100,00-1.300,00 TL ücret alabileceği belirtilirken,lokantalar ise asgari ücret alacabileceğini bildirilmiştir. Davacı tanıklarından … davacının net 900,00 TL maaşla çalıştığını, davacı tanığı … ise net 1.100,00 TL ücret aldığını beyan etmişler, davalı tanıkları ise davacının ücretini bilmediklerini beyan etmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının net 1.100,00 TL ücret aldığı kabul edilerek dava konusu alacaklar hesaplanmış ise de, kural olarak ücretin miktarı ve ekleri gibi konularda ispat yükü işçide olup, tüm dosya kapsamı, davacının sendikalı çalışan olduğu yönünde bir iddia bulunmaması ve özellikle davacı tanığı … beyanı dikkate alındığında davacının aylık net 900,00 TL ücretle çalıştığının kabulü dosya içeriğine daha uygun düşmektedir. Belirtilen yön gözetilmeden verilen karar isabetsiz olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.