Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/114 E. 2018/26399 K. 06.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/114
KARAR NO : 2018/26399
KARAR TARİHİ : 06.12.2018

MAHKEMESİ : İş Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin 01/01/2014 tarihine kadar günde 7,5 saat çalıştırıldığını ve % 14 kısa çalışma priminden yararlandığını, ancak 01/01/2014 tarihi itibari ile müvekkilinin B- Grubu idareci olması gerekçesi ile söz konusu yönetmelik hükümlerine tabi olamayacağı sonucuna varılarak 7,5 saat çalışma ve % 14 prim ödemesi kapsamından çıkarıldığını, halbuki müvekkilinin idarecilik görevi yanında fiilen boyacılık görevi yaptığını, bugüne kadar yaptığı çalışma şeklinde değişiklik olmadığını, müvekkilinin sağlık kuralları bakımından günde ancak 7,5 veya daha az çalışması gereken işler hakkında yönetmelik kapsamında olduğunun tespitine, 01/01/2014 tarihinden dava tarihine kadar ödenmeyen kısa çalışma primi ve fazla mesai alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının 15/05/2008 tarihinden 31 Aralık 2013 tarihine kadar 20,21,22 ve 23. dönem Toplu İş Sözleşmesi’nin 60 (c) maddesine göre İSGÜM ölçümlerine göre işçi idareciliği yaptığı, boya atölyesi tehlike sınırları içerisinde bulunduğu için tehlike ortam zammı ödemesi yapıldığını, 20/09/2013 tarihinde imzalanan 24. dönem Toplu İş Sözleşmesi’inde tehlikeli ortamda bulunanlara ödenen toz ödenmesinin kaldırıldığını, bunun yerine sağlık kuralları bakımından günde azami 7,5 saat veya daha az çalışma ve fiilen bu işleri yapanlara 52/c fıkrası ile % 14 kısa çalışma primi uygulaması getirildiğini, davacının B-Grubu idareci ve kontrolcü statüsünde olup görevinin işleri devamlı takip ve kontrol altında bulundurmak vs olduğunu, davacının yönetmelikte sayılan işçilerin mevzuatı kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece toplu iş sözleşmesi uyarınca hesaplama yapan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-4857 sayılı İş Kanunu’nun 41. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, fazla çalışma saat ücreti, normal çalışma saat ücretinin yüzde elli fazlasıdır. Kanunda öngörülen yüzde elli fazlasıyla ödeme kuralı nispi emredici niteliktedir. Tarafların sözleşmeyle bunun altında bir oran belirlemeleri mümkün değilse de, daha yüksek bir oran tespiti mümkündür. Dava konusu olayda uygulanan toplu iş sözleşmesine görede bu oran % 80 olarak belirlenmiştir.
Sağlık Kuralları Bakımından Günde Ancak Yedibuçuk Saat veya Daha Az Çalıştırılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik kapsamına giren işlerde çalışmada kullanılan maddelerin özellikleri, çalışma şartları, uygulanan teknoloji ve alınan teknik ve idari toplu koruma önlemlerinin iş güvenliği ve sağlığı bakımından önemine göre çalışma saatleri yedibuçuk saat ile sınırlandırılmıştır. Yönetmeliği 7. Maddesinde, yönetmelikte sayılan işlerde fazla çalışma yapılmayacağı da açıkça düzenlenmiştir. Bu kurallar çerçevesinde yönetmelikte sayılan işlerde çalışan işçiler için “günlük yedi buçuk saat üzeri” olan çalışmaların fazla mesai olarak nitelendirilmesi gerekir.
Açıklanan hukuki ve fiili olgulara göre; davacının yedi buçuk saat ve üzeri olan çalışması fazla sürelerle çalışma değil fazla çalışma ücreti olarak belirlenmesi yerindedir.
Uyuşmazlık konusu dönemde davalı işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesi olan 24. dönem toplu iş sözleşmesinin (01.03.2013-28.02.2015 arası için) 52. maddesinde tüm primler düzenlenmiş ve maddenin ğ-(4) bendinde “Bu maddede sayılan primler fazla sürelerle çalışma ve fazla çalışma süreleri için ödenemez” denilerek tüm primler bu kapsama alınmıştır.
24. dönem Toplu İş Sözleşmesinin 52. maddesinin (ç) bendinde işçilerin çalıştıkları normal mesai günleri için işbaşında kaldıkları saat başına saat ücretlerinin %15’i oranında verimliliği teşvik primi ödeneceği, aynı maddenin (d) bendinde ise gruplarına göre idareci olarak görevlendirilenlere değişen oranlarda idareci primi ödeneceği düzenlenmiştir.
Bu düzenleme dikkate alındığında Mahkemece belirlenen fazla çalışma ücretinden, toplu iş sözleşmesi uyarınca bu çalışması sebebiyle ödenen verimliliği teşvik primi ve idarecilik priminin mahsup edilmesi gerekmektedir. Açıklamak gerekirse toplu iş sözleşmesinde “Fazla sürelerle çalışma ve fazla çalışma yapılan süreler için belirtilen primler ödenmez” denildiği dikkate alındığında, belirlenen fazla çalışma ücretinden mahsup yapılırken ödenen verimliliği teşvik primi ve idarecilik priminin bütünü değil sadece fazla çalışma süresine isabet eden saatler için ödenen verimliliği teşvik primi ve idarecilik priminin mahsubu gerekir.
Açıklanan maddi ve hukuki olgulara göre fazla çalışma olarak değerlendirilen yedi buçuk saat üzeri çalışmalar için varsa ödenen verimliliği teşvik primi ve idarecilik primi belirlenerek fazla çalışma ücretinden mahsubu gerekirken eksik inceleme ve araştırmaya göre karar verilmesi hatalı olup bozma sebebidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 06.12.2018 günü oybirliğiyle karar verildi.