Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/1099 E. 2019/999 K. 16.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/1099
KARAR NO : 2019/999
KARAR TARİHİ : 16.01.2019

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan … Belediye Başkanlığı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin 13.08.2006 – 16.09.2013 tarihleri arasında davalı Belediye nezdinde ihale ile iş alan şirketler bünyesinde çalıştığını, iş akdinin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile kötüniyet tazminatı, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri, ayrı ayrı davanın reddini talep etmişlerdir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, süresi içerisinde davalı Belediye vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Mahkeme kararında yazılacak hususlar 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Maddeye göre, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
Öte yandan, kanunun aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararın hüküm fıkralarının, açık, anlaşılır, çelişkisiz ve uygulanabilir olması gerekmekle birlikte, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların Mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi sebeplere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak, kısaca maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir.
Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi sebeple haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtayın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
Kısa karar ile gerekçeli karar çelişkisi, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 10/04/1992 tarihli ve 1991/7 esas, 1992/4 karar sayılı ilamı gereğince bozma sebebidir.
Somut uyuşmazlıkta, Mahkeme kararının gerekçe kısmında ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı yönünden %30 hakkaniyet indirimi uygulandığı belirtilmesine rağmen, hüküm altına alınan ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının hakkaniyet indirimi yapılmaksızın belirlendiği anlaşılmakla, bu duruma göre gerekçe ile hüküm arasında çelişki olması sebebiyle Mahkemece verilen kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.