Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/10953 E. 2019/8341 K. 11.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/10953
KARAR NO : 2019/8341
KARAR TARİHİ : 11.04.2019

MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin davalı …’nın … Temsilciliği Haber Merkezi’nde 2003 yılı Ekim ayından itibaren muhabir olarak 08/04/2013 tarihine kadar çalıştığını, çalıştığı süre boyunca aylık ücretlerinin sürekli gecikmeli ve taksitler halinde ödendiğini, yıllık ücretli izin alacağı, fazla mesai ücreti ve fazla mesai ücretlerinin gününde ödenmemesi nedeniyle günlük %5 fazlası alacaklarının bulunduğunu, bu nedenlerle iş akdini davacının 08/04/2013 tarihinde haklı olarak feshettiğini öne sürerek kıdem tazminatı ve bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; zamanaşımı definde bulunduklarını, davacının Tarım Bakanlığında çalışmak için ayrılmak istediğini, ancak müvekkili işverenin iş akdini feshetmemesi üzerine somut şartlara aykırı olarak iş akdini feshettiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının, davalı yanında muhabir olarak hizmet verdiği, çalıştığı dönemde ücretlerinin geç ödenmesi ve bir kısım ücretlerinin ödenmemesi sebebi ile ihtarname çekerek iş akdini feshettiği, davacının feshinin yapılan yargılama kapsamından haklı nedene dayandığı gerekçesiyle ve bilirkişice hesaplanan alacak miktarları doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle temyiz nedenlerine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında davacının kıdem tazminatı hesabına esas hizmet süresi konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun’un “Akdin işveren tarafından feshi ve kıdem tazminatı” nı düzenleyen 6.maddesi (Değişik: 4/1/1961 – 212/1 md.); “Meslekte en az beş yıl çalışmış olan gazetecilere kıdem hakkı tanınır. Kıdem hakkı gazetecinin mesleke ilk giriş tarihinden itibaren hesaplanır.Akdin feshi halinde gazeteci, bu süreye göre hesaplanacak tazminatı almaya hak kazanır. Birinci maddenin şümulüne giren bir işyerinde işverenle arasındaki hizmet münasebeti bir veya müteaddit mukaveleye istinaden fasılasız olarak en az beş yıl sürmüş olan gazetecinin işine son verilmesi yapılacak yazılı ihbardan itibaren üç ay geçtikten sonra muteber olur. Beş seneden az hizmeti olanlar için bu ihbar müddeti bir aydır. İhbar müddetinin son günü olan tarih tazminata esas tutulur ve yıllık izinden sayılmaz. Gazeteci yıllık iznini kullanmamışsa, işine son verilmesi halinde, izin müddetine ait ücreti kendisine peşin olarak verilir. Hizmetine bu madde hükümlerine göre son verilen gazeteciye feshi ihbar edilen mukavelenin taallük ettiği her hizmet yılı veya küsuru için, son aylığı esas ittihaz olunmak suretiyle her yıl için bir aylık ücreti miktarında tazminat verilir. Ancak, yıllık hizmetin altı aydan az kısmı nazara alınmaz. İlk mukavele yılında bu miktar hesaplanmaz. Bir defa kıdem tazminatı alan gazetecinin kıdemi, yeni işine girişinden itibaren hesaplanır. Ancak, buna aykırı olarak işverenle gazeteci arasında yapılacak mukavele muteberdir. İşverenin maddi imkansızlık sebebiyle gazetecinin tazminatını bir defada ödeyememesi halinde, tediye en çok dört taksitte yapılır ve bu taksitlerin tamamının süresi bir yılı geçemez. Ancak, bu bölünme o iş yerinin mali vergisini tahakkuk ettiren maliye şubesinin, müessesenin zarar etmekte olduğu kararı üzerine yapılabilir. (Ek: 9/8/2002-4773/12 md.; Değişik: 22/5/2003-4857/116 md.) İş Kanununun 18, 19, 20, 21 ve 29 uncu maddesi hükümleri kıyas yoluyla uygulanır. ” şeklindedir.
Somut uyuşmazlıkta, davacının 8 yıl 6 ay 9 gün kıdemi bulunmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 8 yıldan sonraki hizmetinin 6 aydan fazla olduğu gerekçesiyle kıdem tazminatı hesabı davacının kıdemi 9 yıla tamamlanmak suretiyle yapılmıştır. Az yukarıda açıklanan kanun maddesi açık olup düzenlemeye göre, kıdem tazminatı hesabında 6 aydan az kıdemin dikkate alınmaması gerekmekte ise de; 6 aydan fazla kıdem süresinin bir sonraki yıla tamamlanacağına yönelik yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Şu halde, davacının kıdem tazminatı hesabının 8 yıl 6 ay 9 gün üzerinden yapılması gerekmekte iken 9 yıl üzerinden yapılması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Kabule göre de; davalı yararına hüküm altına alınan avukatlık ücretinin miktarı konusunda da uyuşmazlık bulunmaktadır. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre, davada takdiri indirim nedeniyle reddedilen miktar dışında reddedilen toplam 13.512,266 TL bulunmaktadır. Bu miktarın %12’si 1.621,47 TL olup sözü edilen miktar yerine, takdiri indirim nedeniyle reddedilen tutarlar da eklenerek bulunan 3.708,45 TL’nin davalı yararına avukatlık ücreti olarak takdir edilmesi de doğru bulunmamıştır.Mahkemece bu hususlar gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 11.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.