Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/10306 E. 2019/10090 K. 08.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/10306
KARAR NO : 2019/10090
KARAR TARİHİ : 08.05.2019

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle feshettiğini beyan ederek ödenmeyen kıdem tazminatı, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ile yıllık izin alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının ücret alacağının olmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Taraflar arasında davacının fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil çalışması yapıp yapmadığı uyuşmazlık konusudur.
Fazla mesai yaptığını, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen söz konusu alacakların ödendiği varsayılır.
Fazla mesai ile ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, ulusal bayram ve genel tatil çalışması ile fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla mesaisi olup olmadığı araştırılmalıdır.
Somut olayda, davacı davalı işyerinde 08.00-20.00 saatleri arasında haftanın 6 günü ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde de çalıştığını ücretlerinin ödenmediğini beyan etmiş, davalı davacının fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil çalışması yapmadığını savunmuştur.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda fazla çalışma ücreti, davacı tanık anlatımları dikkate alınarak davacının, haftada 5 gün 08.00-20.00 saatleri arasında 1,5 saat ara dinlenme süresinin mahsubuyla 52,5 saat çalıştığı, cumartesi günü 08.30-14.00 saatleri arasında yarım saat ara dinlenmeyle 5 saat çalıştığı ve haftalık 12,5 saat fazla çalışma yaptığı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ise, milli bayramlar ile kurban bayramında çalıştığı kabul edilerek hesaplanmıştır.
Ancak davacı tanıklarından …’ nin davacının kardeşi olduğu aynı yerde çalışmasının bulunmadığı, tanık … ‘in davacının tüm hizmet süresi boyunca davacıyla birlikte çalışmadığı anlaşılmış, diğer tanık …’nın ise davacıyla aynı dönem çalışıp çalışmadığı dosya içeriğinden anlaşılmamıştır. O halde, davacının davalı işyerinde çalıştığı döneme ilişkin fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarının, davacı tanıklarının davacıyla birlikte çalıştıkları dönem belirlendikten sonra, hesaplanması gerekirken Mahkemece eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.05.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.