Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2015/893 E. 2016/4318 K. 17.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/893
KARAR NO : 2016/4318
KARAR TARİHİ : 17.02.2016

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, boşta geçen süre ile işe başlatmama tazminatı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkili davacının … adi ortaklığı aleyhine açılan davada İş Mahkemesinin 2011/458 esas, 2011/781 sayılı kararı ile işe iadesine karar verildiğini, kararın Dairemizin 2012/3167 esas, 2012/1928 sayılı kararı ile onanarak kesinleştiğini, 06.11.2012 tarihli ihtarname ile işe başlama talebinde bulunduğunu 1 ay içerisinde işe başlatılmadığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı, işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davacı vekili, davacının 06.11.2012 tarihli ihtarname ile işe başlama talebinde bulunduğunu, bu ihtarnamenin 13.11.2012 tarihinde müvekkil şirkete tebliğ edildiğini, 13.12.2012 tarihli ihtarname ile başlama talebinin kabul edildiğinin ve işe başlamasının bildirildiğini, davacının işe başlamadığını, işe başlama iradesinin samimi olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak,yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm temyiz itirazları ile davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalı tarafından yapılan işe davetin usulüne uygun olup olmadığı noktasındadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 21. maddesine göre işçinin kesinleşen mahkeme kararının tebliğinden itibaren on iş günü içinde işe başlamak için başvurması gerekir. Başvurunun şekline dair anılan hükümde bir açıklama yer almamış olsa da, yazılı başvurunun geçerlilik şartı olmayıp, ispat şartı olduğu kabul edilmelidir.
İşe iade başvurusunun işçinin avukatı tarafından yapılması imkan dahilindedir. İşe iade davasında davayı vekaletname uyarınca takip etmiş olan avukat tarafından yapılan başvuru, kesinleşen işe iade kararının yerine getirilmesi anlamında değerlendirilmelidir. 4857 sayılı Kanun’un 21. maddesinde sözü edilen işe başlama talebinin, şahsa sıkı sıkıya bağlı olduğundan söz edilemez. Başvuru, işe başlama yönünde bir irade açıklaması olup, aynı anda işçinin işe iade edilmesi gibi bir durum söz konusu değildir. İşçinin şahsen ya da yetkili avukatı tarafından yapılan başvuru üzerine işverence işçinin bir aylık süre içinde işe başlatılması mümkündür. İşverence işçinin işe davet edilmesi halinde, bizzat iş görme edimini yerine getirmek üzere işçinin belirlenen günde hazır olması gerekir. Görüldüğü üzere bizzat işçi tarafından yerine getirilmesi gereken iş görme ediminin başkasına devri mümkün olmaz.
Aynı şekilde davacı vekilince işe iade başvurusunun yapılması durumunda davalı işverence işe davetin davacı vekiline yapılabileceğinin kabulü gereklidir.
Davacı vekili tarafından işe iade davetiyesinin davalı işverene gönderildiği ve tebliğ edildiği, davalı işverence bir aylık süre içinde davacının işe başlaması için işe davet ihtarnamesinin davacı vekiline tebliğ edildiği ve davacının işe başlamadığı sabittir. Her ne kadar mahkemece işe başlama ihtarının bizzat işçiye yapılması gerektiği, vekile yapılan tebligatın geçerli olmayacağı dolayısıyla yasal süresi içerisinde işe çağrı yapıldığının kabul edilemiyeceği gerekçesi ile işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre alacakları hüküm altına alınmış ise de, davacı işçinin avukatı aracılığıyla süresi içinde yapmış olduğu başvurusu geçerli olduğu gibi davalı şirket tarafından davacı vekiline gönderilen işe davet ihtarnameside usulüne uygun olup,buna rağmen işe başlamayan işçinin işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre alacaklarının reddine karar verilmelidir. Bu kabule göre ayrıca kıdem tazminatı hesaplamasında eklenen dört aylık boşta geçen süreside eklenmeden kıdem tazminatının hesaplanması gereklidir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgiliye iadesine, 17.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.