Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2015/7576 E. 2016/4147 K. 16.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/7576
KARAR NO : 2016/4147
KARAR TARİHİ : 16.02.2016

Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : İş Mahkemesi

DAVA : Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı ile ücret alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı sebeplerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 16.02.2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına vekili Avukat ….. geldi, karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, asıl davada, müvekkili işçinin 05.05.2009 tarihinde emekli olduğunu, hak kazandığı tazminat alacağının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı alacağının ve dava tarihine kadar işlemiş faiz alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiş; birleşen davada ise, müvekkilinin ücretinden haksız olarak kesilen 3.469,40 TL’nin faiziyle birlikte hüküm altına alınması talep edilmiştir.
Davalı vekili, davacının 05.05.2009 tarihinde emekli olmasına rağmen iş sözleşmesini feshetmediğini, çalışmasının kesintisiz devam ettiğini, alacak taleplerinin haksız olduğunu ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle asıl davanın kabulüne, birleşen davanın ise feragat sebebiyle reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, asıl davanın, belirsiz alacak davası türünde mi, yoksa kısmi dava türünde mi açıldığı hususunda, talep sonucu açık değildir. Bu halde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 119/2. maddesi gereğince, davacı tarafa bir haftalık kesin süre verilerek, asıl davada, dava konusu edilen her bir alacak yönünden talebinin belirsiz alacak davası mı, yoksa kısmi dava mı olduğunu açıklaması istenilmeli ve neticeye göre yapılacak değerlendirmeyle sonuca gidilmelidir. Bu yönde bir işlem tesis edilmeden, davaya devam edilerek karar verilmesi hatalıdır.
Diğer taraftan, davacı vekilinin sunduğu 28.03.2014 havale tarihli dilekçenin davalı vekiline tebliğ edilmeyerek, savunma hakkının kısıtlanması da hatalı olmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, davalı yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.