Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2015/7003 E. 2016/12759 K. 28.04.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/7003
KARAR NO : 2016/12759
KARAR TARİHİ : 28.04.2016

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, ücret, fazla mesai, hafta tatil ile ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmaksızın feshedildiğini belirterek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti ve ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve ücret alacağı yönünden kabulüne, diğer talepler yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm ve davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-İşçinin haklı bir sebebe dayanmadan ve bildirim süresi tanımaksızın iş sözleşmesini feshi, istifa olarak değerlendirilmelidir. İstifa iradesinin karşı tarafa ulaşmasıyla birlikte iş ilişkisi sona erer. İstifanın işverence kabulü zorunlu değilse de, işverence dilekçenin işleme konulmamış olması ve işçinin de işyerinde çalışmaya devam etmesi halinde gerçek bir istifadan söz edilemez. Bununla birlikte istifaya rağmen tarafların belirli bir süre daha çalışma yönünde iradelerinin birleşmesi halinde kararlaştırılan sürenin sonunda iş sözleşmesinin ikale yoluyla sona erdiği kabul edilmelidir.
İşçinin istifa dilekçesindeki iradesinin fesada uğratılması da sıkça karşılaşılan bir durumdur. İşverence tazminatların derhal ödenmesi ve benzeri baskılarla işçiden yazılı istifa dilekçesi vermesini talep etmesi ve işçinin buna uyması gerçek bir istifa iradesinden söz edilemez. Bu halde feshin işverence gerçekleştirildiği kabul edilmelidir.
İstifa belgesindeki ifadenin genel bir içerik taşıması durumunda, işçinin dava dilekçesinde somut sebepleri belirtmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır. Bu halde de istifanın ardındaki gerçek durum araştırılmalıdır.
İş sözleşmesinin istifa ile sona ermesi halinde işçinin iş güvencesi hükümlerinden yararlanması mümkün olmadığı gibi, ihbar ve kıdem tazminatlarına da hak kazanılamaz. Bundan başka işçinin işverene ihbar tazminatı ödemesi yükümü ortaya çıkabileceğinden istifa türündeki belgelerin titizlikle ele alınması gerekir. İmzaya itiraz ya da metin kısmına ilaveler yapıldığı itirazı mutlak olarak teknik yönden incelenmelidir.
Somut olayda tanıklar, davacının iş sözleşmesinin feshi ile ilgili bilgilerinin bulunmadığını beyan etmişlerdir. Mahkemece, davacının iş sözleşmesinin 20.10.2012 tarihinde davalı tarafından haksız şekilde feshedildiği kabul edilerek kıdem ve ihbar tazminatı alacakları hüküm altına alınmıştır. Dosya içerisinde bulunan ve davacı imzalı 20.10.2012 tarihli belgede ise, “şahsi gerekçelerim, kendi istek ve rızamla herhangi bir baskı olmadan 20.10.2012 tarihinde iş sözleşmemi feshetmiş, işten ayrılmış bulunmaktayım” ifadelerine yer verildiği anlaşılmaktadır. Şu halde mahkemece, davacı asil dinlenerek, belgedeki ifadelerin davacıya sorulması ve bu suretle iş sözleşmesinin sona erme şekli duraksamaya yer veremeyecek şekilde tespit edilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde şekilde hüküm tesisi hatalıdır.
3-Diğer taraftan, banka kayıtlarına göre 2012 Ekim maaş ödemesi açıklaması ile davacıya 128,81 TL ödeme yapıldığı, ancak mahkemece bu hususun nazara alınmadığı anlaşılmıştır. Yapılacak iş, davacı asile bu ödemenin mahiyeti de sorulduktan sonra, oluşacak sonuca göre karar vermekten ibaret iken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.04.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.