YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/6992
KARAR NO : 2016/12757
KARAR TARİHİ : 28.04.2016
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ile yemek yardımı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini belirterek, kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 41. maddesine yazılı olan fazla çalışma süresinin toplamı bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamayacağı yönündedir. Ancak bu sınırlamaya rağmen işçinin daha fazla çalıştırılması halinde, bu çalışmalarının karşılığı olan fazla mesai ücretinin de ödenmesi gerektiği açıktır. Kanundaki sınırlama esasen işçiyi korumaya yöneliktir.
İş sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünden kurallara sınırlı olarak değer verilmelidir. Dairemiz iş kanunlarının yürürlüğüne göre yılda doksan gün ve ikiyüzyetmiş saatle sınırlı olarak söz konusu hükümlerin geçerli olduğunu kabul etmektedir.
Somut olayda, mahkemece, yazılı şekilde fazla mesai ücreti talebinin kabulü yönünde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma eksik ve hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Öncelikle belirtmek gerekir ki, nöbet çizelgesi bulunan dönem yönünden kayıtlara göre fazla mesai alacağının değerlendirilmesi, diğer dönemler yönünden ise tanık beyanlarına göre fazla mesai ücretinin hesaplanması gerekmektedir. Diğer taraftan, dosyaya fazla mesai tahakkuku bulunan imzasız ücret bordrolarının sunulmasına karşın, bilirkişi raporunda bu tahakkukların değerlendirildiği belirtilmiş ise de, yapılan hesaplamadan, tahakkuk bulunan ayların tam olarak mahsup edilip edilmediği anlaşılamamaktadır. Yapılacak iş, davacı işçiye ait banka kayıtları getirtilerek, banka kayıtları ile uyumlu olan ve fazla mesai tahakkuku bulunan imzasız ücret bordrolarında davacının ücretine nazaran fazla yatırılan tutarların mahsup edilmesi, daha sonra ise belirlenen fazla çalışma sürelerinden yıllık ikiyüzyetmiş saatin mahsubu ile belirtilen esaslar çerçevesinde denetime elverişli şekilde hesap yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesinden ibaret iken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.