Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2015/35995 E. 2018/20031 K. 25.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/35995
KARAR NO : 2018/20031
KARAR TARİHİ : 25.09.2018

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde temyizen incelenmesi davalılar vekillerince istenilmesi, ayrıca davalılardan … İnş. San. ve Tic. A.Ş. vekilince duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 25/09/2018 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı … İnş. San. ve Tic. A.Ş. adına vekili Avukat … ve davalı … Grup Yol İnşaat Mak. San. Tic. Ltd. Şti. adına Avukat … ile davacı adına vekili Avukat … geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, öncelikle ek karar yönünden gereği konuşulup düşünüldü:
Mahkemece, 24/11/2015 tarihli ek karar ile, muhtıra tebliğine rağmen, bakiye temyiz nispi karar harcının süresi içerisinde tamamlanmadığı gerekçesiyle, davalı … Grup Yol İnşaat Mak. San. Tic. Ltd. Şti. vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. Ek karar da süresi içerisinde, anılan davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davalı … Grup Yol İnşaat Mak. San. Tic. Ltd. Şti. vekiline tebliğ edilen muhtırada, tamamlanması gereken temyiz nispi karar harcı 1.009,37 TL tutarında gösterilmiş ise de, anılan davalı vekilinin süre tutum dilekçesi ile birlikte ödediği maktu tutardaki temyiz karar harcı mahsup edildiğinde bakiye tamamlaması gereken temyiz nispi karar harcı 988,59 TL’dir. Öncelikle muhtıra bu yönden usulsüzdür. Diğer taraftan aynı muhtırada, bakiye karar ve ilam harcının da ödenmesi gerektiği belirtilmiş olup, bu harç için de yatırılmaması halinde temyiz başvurusundan vazgeçilmiş sayılacağı ihtar edilmiştir. Oysa ki, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28. maddesi uyarınca, bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiş olması, kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmez. Muhtıranın belirtilen kanun hükmüne de aykırı olduğu sabittir. Anılan sebeplerle, davalı … Grup Yol İnşaat Mak. San. Tic. Ltd. Şti. vekiline tebliğ edilen muhtıranın geçersiz olduğu ve anılan davalı vekilinin 07/12/2015 tarihli sayman mutemedi alındısıyla temyiz harcı eksikliğini giderdiği gözetilerek, Mahkemenin usul ve kanuna aykırı olan 24/11/2015 tarihli ek kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA karar verildi. Dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, ihbar tazminatı, aylık ücret, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında, davacının aylık ücret miktarı noktasında uyuşmazlık vardır.
Somut olayda, Mahkemece, dava dilekçesi ekinde sunulan, … İnşaat şeklinde logoyu taşıyan “personel cari hesap detayı” başlıklı evraka itibar edilerek, davacının aylık ücretinin net 5.500,00 Amerikan Doları olduğu kabul edilmiştir. Ne var ki, söz konusu belgenin imza taşımadığı ve suret halinde olduğu görülmektedir. Bu haliyle söz konusu evraka hukuken geçerlilik tanınması mümkün değildir. Yapılan emsal ücret araştırması neticesinde, kabule konu miktarın çok altında bir ücret miktarı bildirilmiştir. Davacı tanığı …’ın ise, “kendi beyanına göre 6 bin dolar aylık aldığını biliyorum” şeklindeki ifadesinden, tanığın bilgisinin davacıdan aldığı duyuma dayalı olduğu anlaşılmaktadır. Mevcut durumda, banka kayıtlarının esas alınarak, davacının aylık ücretinin net 4.500,00 Amerikan Doları olduğunun kabul edilmesi dosya içeriğine uygun düşecektir. Aylık ücretinin net 5.500,00 Amerikan Doları olduğunun esas alınması hatalıdır.
Diğer taraftan, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, ihbar tazminatının hesaplanmasında, davacı yurt içinde çalışan işçi gibi değerlendirilerek, net ücret brüte çevrilmiştir. Ancak, yurt dışında çalışan davacı işçinin, yurt içinde çalışan işçiler gibi brüt ücretinin belirlenmesi mümkün değildir. Bu noktada özellikle, Ülkemiz ile davacı işçinin çalıştığı işyerinin bulunduğu ülke arasında sosyal güvenlik sözleşmesinin bulunup bulunmadığı ve 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 5/g maddesi uyarınca isteğe bağlı sigortalılık durumunun ne olduğu gibi hususlar belirleyici olacaktır. Açıklanan yönler dikkate alınmadan, ihbar tazminatının yazılı şekilde tespit edilen brüt tutar üzerinden hesaplanması hatalıdır.
3-Taraflar arasında çözümlenmesi gereken bir diğer uyuşmazlık, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti talepleri noktasındadır.
Somut olayda, Mahkemece, davacı tanığı …’ın beyanına itibar edilerek hesaplanan fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücretleri hüküm altına alınmıştır. Ancak, davacı tanığının da işverene karşı benzer taleplerle dava açması sebebiyle husumetli olduğu ve iş yerindeki çalışma düzeninin belirlenmesi açısından menfaatinin bulunduğu açıktır. Bu halde, salt husumetli tanık beyanına dayanılarak fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınması hatalıdır.
Yukarıda yazılı sebeplerden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, davalılar yararına takdir edilen 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 25/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.