Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2015/35905 E. 2018/21462 K. 09.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/35905
KARAR NO : 2018/21462
KARAR TARİHİ : 09.10.2018

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Ö. … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı … bünyesinde 1995 yılında çalışmaya başladığını ve 24.09.2013 tarihinde emekli olarak işten ayrıldığını, her ne kadar SGK kayıtlarında çoğu kez değişik şirketlerde çalışmış gibi görünse de esasen söz konusu şirketlerin tamamının davalı belediyenin alt işvereni olduğunu, müvekkilinin Belediye nezdindeki çalışmasının sürekli ve kesintisiz olduğunu ileri sürerek kıdem tazminatı ve yıllık izin alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı … vekili, husumet ve zamanaşımı itirazında bulunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Temizlik Medikal ve Yem. Üretim Hizmetleri Taahhüt San. Tic. Ltd. Şti. vekili, davacının davalı Belediyenin işçisi olduğunu ileri sürerek husumet itirazında bulunmuş olup davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Davalı … tarafından, tahkikat sonuçlanmadan evvel 05/05/2014 havele tarihli dilekçesi ile birlikte davanın dilekçede belirtilen dava dışı taşeron şirketlere ihbarı için talepte bulunulmuş ise de; ilgili şirketlerin adreslerini belirtilmediği ve davanın ihbarı için gerekli olan masrafın yatırılmadığı anlaşılmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 61. ve devamı maddelerine göre,taraflardan biri davayı kaybettiği taktirde 3.kişiye rücu edeceğini ve kendisine rücu edilebileceğini düşünüyorsa, tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı 3.kişiye ihbar edebilir.
İhbar yazılı olarak yapılır. İhbar sebebinin gerekçeleriyle birlikte açıklanması ve yargılamanın hangi aşamada bulunduğunun belirtilmesi gerekir.
Dava kendisine ihbar edilen kişi, davayı kazanmasında hukuki yararı olan taraf yanında davaya katılabilir.
Müdahale talebinde bulunan 3.kişi, yanında katılmak istediği tarafı, müdahale sebebi ve bunun dayanaklarını belirten bir dilekçeyle mahkemeye başvurur. Müdahale dilekçesi, davanın taraflarına tebliğ edilir. Mahkeme, gerekirse taraflarla birlikte 3.kişiyi de dinlenmek üzere davet eder, gelmeseler dahi müdahale talebi hakkında karar verir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yukarıda belirtilen ilgili hükümleri dikkate alındığında mahkemece, davalı asıl işverenin, davanın ihbarını talep ettiği bir kısım taşeron şirketler ile ilgili olarak ihbar dilekçesinin tebliğ edilmeksizin ya da tebliğ edildiğine dair tebligat parçaları dosyaya alınmaksızın ve özellikle de davalı şirket vekilinin ihbar dilekçelerinin dönüşünün beklenilmesini talep etmesine rağmen ara kararı ile ihbar dilekçelerinin eksiksiz olarak tüm alt işverenlere tebliği dahi beklenmeksizin karar verilmesi hatalıdır.
Yapılması gereken, davalı Belediyeye 05/05/2014 havele tarihli dilekçesinde belirtmiş olduğu şirketlerin adreslerini bildirmesi ve ihbar masrafını yatırması için süre verilerek, verilen süre içerisinde gereklerinin yerine getririlmesi halinde ihbarı talep edilen şirketlere ihbar dilekçesi ve dava dilekçesinin tebliği sağlanarak ve tebliğ edildiğine dair tebligat parçaları eksiksiz dosyaya alınarak, ihbar edilen şirketlerin, davalı ile olan ilişkilerini gösterir hizmet alım sözleşmeleri dahil, sunmaları halinde beyan dilekçeleri ile varsa delilleri toplanmalı, ihbar olunan şirketlerin yargılamayı takip etmemeleri halinde ise asıl işveren olan davalı Belediyenin delil dilekçesinde ve aşamalarda belirttiği üzere davacı işçiye ait özlük dosyası ve hizmet alım sözleşmelerinin birer suretlerinin söz konusu alt işveren şirketlerden müzekkere ile istenerek getirtilmeli, gerekirse yeniden bilirkişi incelemesi de yaptırılarak neticesine göre hüküm kurulması gerekirken eksik ve yanılgılı değerlendirme ile karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de, mahkeme ilamının gerekçe kısmında davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasına rağmen kısmi alacak davası olarak görülüp sonuçlandırıldığı belirtişlmiştir. Kısmi alacak davasında, ıslah ile arttırılan miktara ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, hüküm altına alınan alacaklarn tümü için dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı sair yönler incelenmeksizin BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.