Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2015/35849 E. 2018/19175 K. 19.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/35849
KARAR NO : 2018/19175
KARAR TARİHİ : 19.09.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin şoför olarak çalıştığını, emekli olduktan sonra çıkışının yapıldığını ancak davacının çalışmaya devam ettiğini, iş sözleşmesinin sona ermesine rağmen ödenmeyen kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücretlerinin tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş akdini kendisinin feshettiğini, davacıya kıdem tazminatı ödemesi yapıldığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının iş akdini haklı nedenle feshettiği gerekçesi ile davacının taleplerinin kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında kıdem tazminatının hesaplanması konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Dosya içeriğinden; davacıya davalı tarafından, iş sözleşmesi devam ederken 08.12.2011 tarihinde kıdem tazminatı açıklamasıyla bir kısım ödeme yapıldığı görülmektedir. Çalışırken işçiye yapılan kıdem ödemesi avans niteliğinde olup ödeme tarihinden sözleşmenin feshi tarihine kadar olan dönem için yasal faiz işletilerek bu miktarın mahsubu gerekir. Mahkemece işçiye çalışırken ödemesi yapılan kıdem tazminatının ödeme tarihinden fesih tarihine kadar işlemiş faiziyle birlikte hesaplanan kıdem tazminatından mahsubu gerekirken yapılan ödemenin faiz işletilmeden mahsup edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Ayrıca davacı dava dilekçesinde, çalıştığı süre boyunca hiç yıllık izin kullanmadığını belirterek yıllık izin ücreti alacağı talebinde bulunmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda da, davacının 16 tam yıl hizmet süresi karşılığı toplam 288 gün yıllık izin hakkı olduğu tespit edilerek hesaplama yapılmıştır. Davacının 16 yıl boyunca hiç yıllık izin kullanmaksızın çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu dikkate alınarak, Mahkemece; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 31. maddesine göre hakimin davayı aydınlatma yükümü gereği davacı asilden, yıllık izinlerini kullanıp kullanmadığı, kaç gün yıllık izin kullandığı, kaç gün kullanmadığı sorularak netleştirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu hususlar gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.