Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2015/35745 E. 2018/19338 K. 20.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/35745
KARAR NO : 2018/19338
KARAR TARİHİ : 20.09.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, ulusal bayram ve genel tatil, fazla mesai, hafta tatili ücreti alacakları ile ikramiye ve promosyon ücreti alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili süresinde temyiz etmiştir.
1- Taraflar arasında davacının ulusal bayram ve genel tatil alacağının bulunup bulunmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan bayram ve genel tatil ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde işçi, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını her türlü delille ispat edebilir.
Ulusal bayram ve genel tatillerde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda, tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bununla birlikte, işyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, davacı, davalı belediyede mezarlık bekçisi olarak çalışmıştır, dosyada Sosyal İşler Müdürü tarafından imzalı nöbet listesi olup, söz konusu listeye göre davacı ile … isimli bekçi dönüşümlü olarak görev yapmıştır. Dairemizden geçen …’e ait emsal 2018/8743 Esas- 2018/16865 Karar sayılı dosyada davalı tanığı ulusal bayram ve genel tatillerde 1 gün davacı …, 1 gün …’in çalıştığını beyan etmiş, bu dosyada da aynı şekilde beyanda bulunmuş ve …’e ulusal bayram ve genel tatil alacağına hükmedilmiştir. Mahkemece yapılması gereken iş, davacının ulusal bayram ve genel tatil alacağı hesaplanmalı, ancak dönüşümlü çalıştığı için 1/2’si hüküm altına alınmalıdır. Eksik inceleme ile sonuca gidilmesi hatalıdır.
2- Taraflar arasında davacı işçinin promosyon alacağının bulunup bulunmadığı yönünden de uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, davacı taraf davalı Belediyenin bankaların promosyon ücretini ödemediğini iddia etmiştir. Her ne kadar mahkemece banka promosyon ücretine ilişkin bilgi ve belge yok diye talep reddedilmişse de, Dairemizden geçen emsal 2018/8743 Esas- 2018/16865 Karar sayılı dosyada aynı işi dönüşümlü olarak yapan davacı hakkında talep ettiği dönemleri kapsayan promosyon sözleşmeleri ve konuya ilişkin diğer tüm evraklarla birlikte davacıya yapılan bir ödeme olup olmadığına ilişkin banka kayıtları getirtilerek değerlendirme yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozma kararı verilmiştir. Hal böyle olunca, davacının talep ettiği dönemleri kapsayan promosyon sözleşmeleri ile davacıya yapılan bir ödeme olup olmadığına ilişkin banka kayıtları getirtilerek söz konusu talep hakkında bir değerlendirme yapılması gerekirken eksik araştırma ile karar verilmesi isabetsizdir.
3- Davacı işçinin fazla mesai yapıp yapmadığı konusunda da taraflar arasında ihtilaf vardır.
Fazla mesai yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla mesai alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla mesainin ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla mesainin yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla mesai olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla mesai ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla mesai yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla mesai alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla mesai ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla mesai yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Fazla mesainin belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu’nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
Somut olayda, davacı, davalı kurumda iki vardiya şeklinde çalıştığını, bir gün çalışıp bir gün dinlendiğini, ayrıca diğer çalışanların yıllık izinde olduğu ay kendisinin her gün işe geldiğini, saat 07.00’de işe başlayıp 21.00’e kadar çalıştığını iddia etmiştir. Her ne kadar mahkemece, davacının talebi ve davacı tanıklarına göre saat 7.00 – 19.00 saatleri arasında çalıştığı kabul edilerek sonuca gidilmişse de, dosya kapsamında dinlenen tanıklar davacının saat 07.00 – 20.00 saatleri arasında çalıştığını doğrulamıştır. Mahkemece, bu saatler arası esas alınarak fazla mesai alacağının belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.