Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2015/35691 E. 2018/18980 K. 18.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/35691
KARAR NO : 2018/18980
KARAR TARİHİ : 18.09.2018

MAHKEMESİ :… Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, … sözleşmesinin haklı bir sebep olmadan davalı işveren tarafından feshedildiğini, beyan ederek kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ile şantiye tazminatı, vize ve vekalet ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının ulusal bayram ve genel tatil ile fazla çalışması bulunup bulunmadığı, işverence fazla çalışma ücretinin ödenip ödenmediği uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği kabul edilmelidir.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazı kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazı kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile ispatlaması gerekir.
Yukarıda fazla çalışmanın ispatı konusunda anlatılan ilkeler, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde yapılan çalışmaların ispatı açısından da geçerlidir.
Somut olayda, davacı davalı işyerinde 28.10.2006-01.02.2011 tarihleri arasında mühendis olarak çalışmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda … yeri yönetmeliği de esas alınarak haftalık kırk saat çalışma süresine göre haftalık 10 saat fazla mesai yaptığı kabul edilerek hesaplanmıştır. Yine davacının … sözleşmesinin 7.maddesi uyarınca normal çalışma saatleri dışında hafta sonu ve resmi tatil günlerinde yapacağı hizmetler karşılığında menfaat sağlanmayacağına ilişkin hüküm esas alınarak yılın ilk 270 saatlik fazla mesai çalışmaları dışında kalan fazla mesai süreleri hesaplanmıştır. Ulusal bayram ve genel tatil günleri için ise dini bayramların birinci günü dışındaki tatil günleri hesaplanmıştır. Ancak davacının tüm dönemler için yapılan fazla mesai ve ulusal bayram ve genel tatil alacağına ilişkin hesaplamalar, davacının aldığı son ücreti esas alınarak yapılmıştır.Öncelikle yapılması gereken; davacının her dönem için ücretinin belirlenmesi sonrasında da, fazla mesai ve ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının her dönem için belirlenen ücrete göre ayrı ayrı hesaplanmasıdır. Mahkemece; eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-… sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde kurallara sınırlı olarak değer verilmelidir. Dairemiz, 270 saatle sınırlı olarak sözkonusu hükümlerin geçerli olduğunu kabul etmektedir. Dairemizin kararlılık kazanmış içtihatlarına göre, fazla çalışmanın ücrete dahil olduğuna dair kural, 1475 sayılı Kanun’un 35/a ve b maddesinde düzenlenen yılda 270 saatle sınırlı olarak geçerlidir. Yılda 270 saati aşan çalışmaların kanıtlanması durumunda karşılığının ödenmesi gerekir.
Somut olayda Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının fazla mesai ücretlerinin yılın ilk 270 saatlik fazla mesai çalışmalarının denk geldiği tarihe kadarki dönemler dışlanarak sonraki kalan dönemler için hesaplamanın yapıldığı görülmüştür. Ancak yapılması gereken öncelikle 270 saatin 12 aya bölünmesi sonucu belirlenen her ay için 22.5 saat olduğu buna göre de; her ay için kanıtlanan fazla çalışma süresinden bu sürenin indirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesidir. Mahkeme yazılı şekilde sadece yıl içerisinde çalışılan ilk 270 saatlik fazla mesainin dışlanarak kalan tarihlerdeki fazla mesai sürelerine ilişkin alacağın kabul edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, 18/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.