Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2015/35437 E. 2018/19147 K. 19.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/35437
KARAR NO : 2018/19147
KARAR TARİHİ : 19.09.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı, fazla mesai ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davacı ve davalı vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Mahkemece davacının dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadığı davasını da kısmi dava olarak açmadığı, dava konusu yapmadığı ve saklı tutmadığı kısımlardan zımnen vazgeçmiş sayılacağı ıslah talebi de karşı tarafça kabul edilmediği gerekçesiyle ıslah nazara alınmadan dava dilekçesindeki miktarlar üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı tarafça davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten sonra açıldığı sabittir. Bu nedenle, 6100 sayılı Kanun ile birlikte açıkça feragat edilmiş olması hali dışında, fazlaya dair haklar saklı tutulmadan dava açılması talep konusunun geri kalan kısmından feragat edildiği anlamına gelmeyeceğinden ıslah edilen miktarlarların da nazara alınarak bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile dikkate alınmaması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
2-Diğer yandan, her ne kadar gerekçeli kararda aksi belirtilmiş olsa da mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaların denetime elverişli ve açık olmadığı görülmektedir. Mahkemece yapılması gereken iş, denetime elverişli bir rapor olarak sonucuna göre bir değerlendirme yapmaktan ibarettir.
3-Gerekçe – hüküm çelişkisi, 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına aykırı olup, salt bu aykırılık bozma sebebidir.
Bu husus 6100 sayılı HMK.nun 298/2. maddesinde de “Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.” şeklinde özellikle düzenlenmiştir.
Mahkemece gerekçeli kararda bir yandan “Mahkemece, bu ücretlere hak kazanılıp kazanılmadığı ve böyle bir hak var ise bunun miktarı ve hesabı konusunda alınan ve mahkemece de benimsenen bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, dosyada bulunan kayıtlar ile tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde, dosyada bulunan 19/03/2015 havale tarihli bilirkişi Hilmi İnne’ye ait ek bilirkişi raporunda, davacının fazla çalışma ücreti 14.815,97 TL, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı ise brüt 152,49 TL olarak hesaplanmıştır.
Bu ücretlere hak kazanılıp kazanılmadığı hususunun ispatı, kısmen tanık beyanlarına da dayandığından belirlenen tutar üzerinden % 30 oranında hakkaniyet indirimi yapılması gerekmektedir.” denilmiş iken diğer yandan kararın hüküm kısmında “davacının genel tatil ücreti alacağına ilişkin talebinin kısmen kabulü ile brüt 231,10 TL genel tatil ücretinin dava tarihinden ( 25.06.2013 ) itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bu konudaki fazlaya ilişkin istemlerin reddine,” şeklinde hüküm kurulması suretiyle ulusal bayram ve genel tatil alacağı miktarı yönünden kararın kendi içerisinde çelişki yaratılmıştır. Açıklanan yasal düzenlemeler ve ilkeler dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.
Sonuç olarak, Mahkemece 10.04.1992 gün ve 1991/7 esas, 1992/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına ve HMK.nun 298/2 maddesine aykırı karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.