Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2015/35426 E. 2016/1708 K. 21.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/35426
KARAR NO : 2016/1708
KARAR TARİHİ : 21.01.2016

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan sendikal sebeplerle işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, boşta geçen süre ücret ve diğer haklar ile işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken sindikal tazminatın belirlenmesini istemiştir.
Davalı vekili,davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, iş sözleşmesinin performans yetersizliği sebebiyle geçerli sebeble feshedildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iş sözleşmesinin sendikal ve geçerli sebeple feshedildiğinin ispatlanamadığı, fesih bildiriminin 04.08.2014 tarihinde davacıya tebliğ edilmekle, davanın 18.08.2014 tarihinde süresinde açıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, yasal süresi içinde, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı ve davanın bir aylık yasal süresi içinde açılıp açılmadığı uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 20. maddesinin birinci fıkrasına göre iş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde iş mahkemesinde dava açabilir. Taraflar anlaşırlarsa işçi aynı sürede uyuşmazlığı özel hakeme götürebilir.
Bir aylık dava açma süresi hak düşürücü nitelikte olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır. Dairemizce bir aylık dava açma süresinin başlangıcı fesih iradesinin işçiye ulaştığı tarih olarak kabul edilmektedir.
Dosya içeriğinden, davacının, davalı işverene ait işyerinde altı aydan fazla süre ile işçi olarak çalıştığı, 04.07.2014 tarihli fesih bildirimi ile davacının performansının düşüklüğü sebebiyle iş sözleşmesinin 04.08.2014 tarihinde feshedileceği, dört haftalık ihbar süresini ve iş arama iznini kullanması gerektiği, ihbar öneli sonunda işyeri ile ilişiğinin kesileceği hususlarının davacıya bildirildiği, davacının muvaza iddiasında bulunmadığı anlaşılmıştır.
Somut olayda, iş sözleşmesinin 04.07.2014 tarihli fesih bildirgesi ile 04.08.2014 tarihinden itibaren önelli olarak feshedildiği, fesih bildiriminin 04.07.2014 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, davanın 18.08.2014 tarihinde bir aylık yasal süresi içinde açılmadığı ortadadır. Mahkemece, fesih bildirimi yazısında ayrıca bir tebliğ tarihi belirtilmemesi sebebiyle feshin davacının kabulünde olan 04.08.2014 tarihinde tebliğ edildiğinin kabul edilmesi gerektiği belirtilmiş ise de, fesih bildirimi yazısında 04.07.2014 tarihi yazılı olup, davacınında belgenin altında imzası vardır. Davacınında imzasına itirazı olmamıştır. Bu durumda, fesih bildiriminin 04.07.2014 tarihinde davacıya bildirildiği kabul edilerek, davanın süreden reddi yerine, hatalı değerlendirme ile kabulüne yönelik yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın bir aylık yasal süresi içinde açılmadığından REDDİNE,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 29,20 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 1,50 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 175,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.800,00 TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 21.01.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.