Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2015/35296 E. 2018/19285 K. 20.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/35296
KARAR NO : 2018/19285
KARAR TARİHİ : 20.09.2018

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili,müvekkilinin 07/10/2011-21/01/2013 tarihleri arasında davalı şirket bünyesinde mikser şoförü olarak haftanın yedi günü 07:00-23:30 saatleri arasında çalıştığını, bu çalışmalarının 23:30’dan sonrasına da sarktığını, müvekkilinin bu çalışmalarına ilişkin fazla mesai, hafta tatili ve ubgt çalışma ücretinin ödenmediğini, son aylık net ücretinin 1.200.00 TL olmasına rağmen sigorta primlerinin daha düşük ücret üzerinden yatırıldığını,müvekkilinin yıllık izinlerinin kullandırılmadığını, izin ücretinin de ödenmediğini belirterek fazla mesai,hafta tatili,ulusal bayram ve genel tatil ile yıllık izin alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkili işyerinde mikser şoförü olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin İş Kanunu 25/II-b maddesi gereğince işveren ve vekili hakkında şeref ve namusu zedeleyecek söylemlerde bulunması sebebiyle 23/01/2014 tarihinde feshedildiğini, davacının son aylık brüt ücretinin 1.200,00 TL olduğunu, müvekkili olduğu şirketin davacı dahil tüm çalışanlara hak ettiği tüm ücreti aksamadan zamanında ve eksiksiz olarak ödendiğini, fazla mesailerin ücret pusulalarına yansıtıldığını ve eksiksiz ödendiğini, yıllık izin ücreti alacağının bulunmadığını, davacının ücret bordrolarında ihtirazi kayıtsız imzasının bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delilerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentdin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı ve alacağın miktarı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
Somut uyuşmazlıkta, imzalı ücret bordrolarında zamlı fazla çalışma tahakkukları bulunmakta olup bu tahakkukların mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda dikkate alınmadığı görülmektedir. Davacının ücretinin bordrodaki ücret olmadığı belirlenmiş olduğundan bu aylarda ödenen fazla çalışma ücretlerinin hesaplamadan mahsup edilmesi ile sonuca gidilmesi gerekirken bu tahakkuklar dikkate alınmadan karar verilmesi de isabetli olmamıştır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.09.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.