Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2015/35231 E. 2018/19130 K. 19.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/35231
KARAR NO : 2018/19130
KARAR TARİHİ : 19.09.2018

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacı işçinin fazla çalışma ücreti alacağına hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, bu çalışmaların yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışması olup olmadığı araştırılmalıdır.
Somut uyuşmazlıkta; bilirkişi raporunda, 2009 yılından 2010 yılı Kasım ayına kadar (Kasım ayı dahil) olan ücret bordrolarında fazla mesai tahakkuku bulunduğu ancak davacının imzasının bulunmadığı, tahakkuk ettirilen miktarların davacıya ödendiğine ilişkin dosya kapsamında herhangi bir belge bulunmadığı, belirtilen bedellerin davacıya ait banka hesabına yatırıldığının tespiti halinde davacının bu aylar yönünden de fazla mesai ücretine hak kazanamayacağı belirtilerek 17. 10. 2009 – 09.01.2012 tarihleri arasındaki dönem için fazla çalışma ücreti hesaplanmış ve Mahkemece bilirkişi raporuna itibar edilerek fazla çalışma alacağı hüküm altına alınmıştır. Ancak imzasıs ücret bordrolarında tahakkuk ettirilen fazla çalışma ücretlerinin banka kanalıyla ödenip ödenmediği araştırılmamıştır. Hal böyle olunca Mahkeme yapılacak iş imzasız ücret bordrolarında fazla mesai tahakkuku bulunan Ekim 2009 ayından Kasım 2010 ayına kadar (Kasım 2010 dahil) olan dönemlere ilişkin banka kayıtları getirtilerek bordroda gösterilen tahakkukların ödenip ödenmediği tespit edilerek ödemenin varlığı halinde hesaplamadan mahsubu ile sonuca gidilmelidir.
Eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmektedir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.