YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/34038
KARAR NO : 2016/345
KARAR TARİHİ : 12.01.2016
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : Ankara 18. İş Mahkemesi
TARİHİ : 17/11/2015
NUMARASI : 2015/976-2015/759
DAVA : Davacı, izin, temettü ve jestiyon prim payları, vergi iadesi alacağı, sigorta, performans ve benzeri prim alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin, davalı bankada 01.03.1990-28.07.2005 tarihleri arasında çalıştığını, kullanmadığı izin sürelerine ait ücretinin, 2005 yılı temettü ve jestiyon prim payları ile bu yıla ilişkin vergi iadesi alacağının, Mayıs-Haziran ve Temmuz aylarına ilişkin sigorta-performans ve benzeri primlerden doğan alacaklarının ödenmediğini beyanla, belirtilen alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini, soruşturma sebebiyle işten çıkarma cezası alanlara temettü ödenmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar dair verilen karar, Dairemizin 2014/4502 esas, 2015/22704 karar sayılı kararı ile temettü alacağının reddi gerektiği belirtilerek bozulmuştur.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonrası davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı tarafın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dosya içeriğine göre ilk sorun, bozma üzerine verilen kararda, bozma dışında kalan hususlar hakkında yeniden hüküm kurulup kurulmayacağıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının; hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini, tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri, hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini, hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını, gerekçeli kararın yazıldığı tarihi, içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir.
Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılması bu kısımların bağımsız bir şekilde onandığını göstermez, hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır.
Bozma kararı üzerine önceki hüküm tamamen ortadan kalkar. Bu sebeple bozma kararından sonra mahkemece 6100 sayılı Kanun’un 297. maddesinde belirtilen unsurları içeren yeni bir karar verilmek zorundadır.
Somut olayda, mahkeme tarafından, hükmüne uyulan bozma kararı doğrultusunda, temettü alacağının reddine ilişkin verilen karar doğru olmakla birlikte, bozma kapsamı dışında kalan yıllık izin ücreti ve diğer alacak talepleri hakkında, bozma öncesi olduğu gibi ve açıkça hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.