Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2015/33757 E. 2016/595 K. 14.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/33757
KARAR NO : 2016/595
KARAR TARİHİ : 14.01.2016

Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : Malatya 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 29/09/2015
NUMARASI : 2015/283-2015/525

DAVA : Davacı, yıllık izin ücreti alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, yıllık izinlerinin eksik kullandırıldığını ileri sürerek, kullandırılmayan yıllık izinlerinin ücretinin faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalıların Cevap Özeti:
Davalı, husumet itirazında bulunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, bozmaya uyularak, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, kanuni süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Dosya içeriğinden, mahkemece verilen ilk kararın Dairemizce, özet olarak, “…Öncelikle devir, tasfiye ve paylaştırma komisyon kararının getirtilerek, tüzel kişiliği kaldırılan il özel idaresinin devir öncesi borçlarının herhangi bir kuruma devredilip devredilmediğinin tespitinden sonra, devir var ise sorumluluğun davalı taraf sıfatının borcu devralan bu kurum veya kuruluşa ait olacağı, borçların devri konusunda alınmış bir karar yok ise anılan il özel idaresinin aktiflerini ve alacaklarını devralanın borçlardan da sorumlu tutulması gerekeceği, tüm bu araştırmalarla borçtan sorumlu tutulacak davada taraf ehliyetine sahip bir kurum veya kuruluş tespit edilemediği hallerde borcun mahalli idare birimi olan il özel idaresindeki çalışmalardan doğan bir borç olması ve devir, tasfiye ve paylaştırma işlemlerini yapması gereken komisyonu oluşturma yükümlülüğünün de mülki idareye verildiği dikkate alındığında davanın İçişleri Bakanlığına yönetilerek sonuçlandırılması gerekir.” gerekçesiyle bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyulduğu anlaşılmaktadır.
Taraf ehliyeti konusu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114. maddenin 1. fıkrasının (d) bendi uyarınca dava şartlarındandır, davanın her aşamasında ileri sürülebilir. Taraflarca ileri sürülmese dahi gerek mahkemece, gerekse Yargıtayca tarafların bu yönde bir savunmasının olup olmadığına bakılmaksızın kendiliğinden göz önünde tutulur.
Somut olayda, yargılama devam ederken 6360 sayılı Kanun gereğince Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten sonraki ilk mahalli seçimlere kadar tüzel kişiliği devam eden davalı İl Özel İdaresinin tüzel kişiliği sona ermiştir.
Diğer taraftan 6360 sayılı Kanun’un 3. maddesinin 2. fıkrasına göre, “…Söz konusu il özel idarelerinin mahkemelerde süren davaları ile il özel idaresi olarak faaliyet gösterdikleri dönem ve yapılan işlemlere ilişkin olarak açılacak davalarda muhatap, devir işleminin yapıldığı ilgili kurum ve kuruluştur.” denilerek yeni açılacak veya devam eden davalarda valilik devir, tasfiye ve paylaştırma komisyonu kararı uyarınca devir işleminin yapıldığı kurum ve kuruluşun taraf olacağı hükme bağlanmıştır.
Bozma üzerine yapılan araştırma sonucu, dosyaya eklenen komisyon kararı ve eklerine göre tüzel kişiliği sona eren M. İl Özel İdaresi işçilerinin açıkça davalı kuruma devredildiğine dair bir düzenlemeye rastlanmamaktadır. Bu durumda husumetin İçişleri Bakanlığına yöneltilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Mahkemece, 6100 sayılı Kanun’un 124. maddesi gereğince husumetin doğru tarafa yöneltilmesi için davacıya mehil verilerek, İ. Bakanlığına dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilip davaya iştiraki sağlanmalı, bu davalının göstereceği deliller de gözetilerek, sonucuna göre karar verilmelidir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.