Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2015/33643 E. 2018/20029 K. 25.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/33643
KARAR NO : 2018/20029
KARAR TARİHİ : 25.09.2018

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen karar, süresi içinde duruşmalı olarak davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan işverence feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve fazla çalışma ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında, fazla çalışma ücreti alacağı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Fazla çalışma yapıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda, tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bununla birlikte, işyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, davalı işverence dosyaya, günlük fiili çalışma süresini gösterir puantaj kayıtları sunulmuş olup, kayıtların 2014 yılının şubat ayı hariç olmak üzere işçi imzasını taşıdığı görülmektedir. İşçi imzasını taşıyan puantaj kayıtları yazılı delil niteliğinde olmasına rağmen, Mahkemece söz konusu kayıtların dikkate alınmaması hatalıdır. Anılan sebeple, imzalı puantaj kayıtlarının bulunduğu dönem bakımından, fazla çalışma ücreti talebi salt bu kayıtlar esas alınarak değerlendirilmelidir. Kalan dönem açısından ise, tanık beyanlarına göre sonuca gidilmesi gereklidir. Ancak, tanık beyanlarının değerlendirilmesinde, davacı tanıklarının da işverene karşı dava açmış olmaları sebebiyle husumetli oldukları ve dolayısıyla salt husumetli tanık beyanlarının esas alınarak sonuca gidilemeyeceği kuralı gözardı edilmeyerek, taraf tanıklarının birbiri ile uyuşan beyanları esas alınmalıdır.
Öte yandan, iş sözleşmesinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğuna ilişkin hüküm bulunmaktadır. İşçi ücretinin, asgari ücretten makul seviyede yüksek olduğu dönem açısından, söz konusu iş sözleşmesi hükmü yıllık ikiyüzyetmiş saatle sınırlı olarak geçerlidir. Mahkemece, bu yönün dikkate alınmaması da yerinde değildir.
Fazla çalışma ücreti alacağında, davalı vekilince ileri sürülen ıslaha karşı zamanaşımı savunmasının değerlendirilmemesi hatalı ise de, davacının çalışma süresi dikkate alındığında, kabule göre hüküm altına alınan tutarın ıslaha karşı zamanaşımı savunmasından etkilenmediği anlaşılmaktadır. Bu halde, hüküm sonucuna etki etmeyen söz konusu hatanın eleştirilmesi gerekmiştir.
Yukarıda yazılı maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak, fazla çalışma ücreti talebi yeniden değerlendirilmeli ve bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.