Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2015/33635 E. 2018/20028 K. 25.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/33635
KARAR NO : 2018/20028
KARAR TARİHİ : 25.09.2018

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı vekilince istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 25/09/2018 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına vekili Avukat Elif Uzun geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan işverence feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve fazla çalışma ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında, fazla çalışma ücreti alacağı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Fazla çalışma yapıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda, tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bununla birlikte, işyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, davalı işverence dosyaya, günlük fiili çalışma süresini gösterir puantaj kayıtları sunulmuş olup, kayıtların yoğunluklu olarak işçi imzasını taşıdığı görülmektedir. İşçi imzasını taşıyan puantaj kayıtları yazılı delil niteliğinde olmasına rağmen, Mahkemece söz konusu kayıtların dikkate alınmaması hatalıdır. Anılan sebeple, imzalı puantaj kayıtlarının bulunduğu dönem bakımından, fazla çalışma ücreti talebi salt bu kayıtlar esas alınarak değerlendirilmelidir. Kalan dönem açısından ise, tanık beyanlarına göre sonuca gidilmesi gereklidir. Ancak, tanık beyanlarının değerlendirilmesinde, davacı tanıklarının da işverene karşı dava açmış olmaları sebebiyle husumetli oldukları ve dolayısıyla salt husumetli tanık beyanlarının esas alınarak sonuca gidilemeyeceği kuralı gözardı edilmeyerek, taraf tanıklarının birbiri ile uyuşan beyanları esas alınmalıdır.
Öte yandan, iş sözleşmesinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğuna ilişkin hüküm bulunmaktadır. Davacının aylık ücretinin, hesaba konu dönemde asgari ücret seviyesinden makul tutarda yüksek olduğu görülmekle, söz konusu iş sözleşmesi hükmü yıllık ikiyüzyetmiş saatle sınırlı olarak geçerlidir. Mahkemece, bu yönün dikkate alınmaması da yerinde değildir.
Fazla çalışma ücreti alacağının hesaplanmasında, davalı tarafça ileri sürülen ıslaha karşı zamanaşımı savunmasının değerlendirilmemesi bir diğer hatalı yöndür.
Yukarıda yazılı maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak, fazla çalışma ücreti talebi yeniden değerlendirilmeli ve bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.