Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2015/33123 E. 2016/91 K. 11.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/33123
KARAR NO : 2016/91
KARAR TARİHİ : 11.01.2016

Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : Turgutlu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/07/2015
NUMARASI : 2014/469-2015/312

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, davacının iş sözleşmesinin haklı veya geçerli sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini savunarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının, işyeri personel şefi olan O.. E.. isimli şahsı kastederek sinkaflı hakarette bulunduğu kabul edilmek suretiyle feshin haklı sebebe dayandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedilip edilmediği noktasındadır.
Somut olayda, davacı işçinin davalı işyerinde 03.05.2004-05.08.2014 tarihleri arasında çalıştığı, iş sözleşmesinin davalı6 işveren tarafından, şirket çalışanı ve personel şefi olan O.. E.. isimli şahsa sinkaflı sataşmada bulunduğu gerekçesiyle 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/2-d maddesi uyarınca 05.08.2014 tarihinde haklı sebebe dayanılarak feshedildiği anlaşılmaktadır.
Davacının O.. E..’nın kardeşi olan E.. E..’nın kuaför dükkanında bulunduğu sırada O.. E..’yı kastederek sinkaflı şekilde hakarette bulunduğuna dair O.. E.. tarafından tanzim edilen ve E.. E.. ile Bayram Kağan isimli şahısların imzasının bulunduğu bila tarihli tutanak ile yine O.. E.. tarafından tanzim edilen ve davacının kendisine sinkaflı hakarette bulunduğunu ikrar ettiğine dair Ö.. K.. isimli şahsın da imzasının bulunduğu başka bir bila tarihli tutanağın dosya içinde bulunduğu, söz konusu tutanak tanıklarından Bayram Kağan isimli şahsın ifadesinin dosyada yer almadığı, diğer tanıkların beyanlarının ise objektif olduğu hususunun tartışmalı olduğu anlaşılmıştır.
Bundan bahisle, Dairemizin 2015/33230 esas sayılı dosyasına konu olayda davalı şirkette çalışan Ayşegül Başbostancı isimli şahsın Umut Yaşar Satılmış isimli aynı işyerinde çalışan işçinin kendisine yönelik cinsel taciz içerikli eylemlerde bulunduğundan bahisle işyerine dilekçe yazarak şikayette bulunduğu, benzer şekilde Birol Gürbüz isimli aynı işyerinde çalışan başka bir işçinin de Umut Yaşar Satılmış isimli şahsın Ayşegül Başbostancı’yı rahatsız ettiğini belirtir dilekçesini işyerine verdiği, ancak, Umut Yaşar Satılmış isimli şahsın Ayşegül Basbostancı’ya yönelik cinsel taciz eylemi gerekçe gösterilerek iş sözleşmesinin haklı sebebe dayanılmak suretiyle feshinden sonra açılan işe iade davasında mahkemece dinlenen Ayşegül Basbostancı’nın Umut Yaşar Satılmış’ın kendisine yönelik cinsel taciz boyutunda bir eyleminin bulunmadığını, Umut Yaşar Satılmış’ın işten çıkarılmak istendiğinin kendisine söylendiğini ve personel şefi olan O.. E.. ne söyledi ise dilekçesine onları yazdığını beyan ettiği, aynı şekilde Birol Gürbüz’ün de personel şefi olan O.. E.. kendisine ne söyledi ise onu yazdığını beyan ettiği anlaşılmış ve mahkemece Umut Yaşar Satılmış isimli şahsın iş sözleşmesinin haklı sebep olmaksızın feshedildiği gerekçesiyle işe iadesine karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan sebeplerle, mevcut dosya ile Dairemizin 2015/33230 sayılı dosyalarında davalı işyerinde çalışan işçilerin iş sözleşmelerinin personel şefi olan O.. E.. isimli şahsın bizzat tanzim ettiği veya tanzim edilmesini sağladığı içeriği doğru olmayan veya doğru olduğu şüpheli olan tutanaklar marifetiyle sonlandırıldığı nazarı dikkate alındığında, davalının, davacının iş sözleşmesinin feshine sebep olan eylemi gerçekleştirdiğine dair iddiasını objektif, kesin ve inandırıcı delillerle ispatlayamadığı anlaşılmakla, davanın kabulü yerine yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3-Davacının kanuni sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının işçinin beş aylık ücreti olarak belirlenmesine,
4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine,
5-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 29,20 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 1,50 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 1.800,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 350,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 11.01.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.