Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2015/31523 E. 2015/32765 K. 30.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/31523
KARAR NO : 2015/32765
KARAR TARİHİ : 30.11.2015

Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : Ankara 19. İş Mahkemesi
TARİHİ : 07/09/2015
NUMARASI : 2015/1138-2015/917

DAVA : Davacı, fark ücret, fark fazla mesai, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan ek ödeme, yemek ve koruyucu madde yardımı, sosyal yardım, yıpranma prim yardımı ve ilave tediye alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, davanın sulh nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
Dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu döneminde açılmıştır. Anılan Kanun’un 313. maddesinde mahkeme içi sulh düzenlenmiş ve görülmekte olan bir davada tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacı ile mahkeme huzurunda yapmış oldukları sözleşme olarak tanımlanmıştır.
Mahkeme dışı sulh ise, borçlar hukukunun konusu olduğundan düzenleme dışı bırakılmıştır. Madde gerekçesinde, taraflardan birinin, mahkeme dışı sulh sözleşmesi yapıldığı ve bu sözleşmeye uygun mahkemece bir karar verilmesi gerektiği yolundaki iddia ve talebinin diğer tarafın kabulüne bağlı olduğu belirtilmiştir.
6100 sayılı Kanun’un 154/3-ç. madesinde, beyanda bulunana okunmak ve imzası alınmak kaydıyla sulh müzakereleri sonucunun tutunağa yazılmasının zorunlu olduğu belirtilmiştir. Kanunun öngördüğü bu şekil sulh için geçerlilik şartıdır.
Dosya içeriğine göre, taraflar mahkeme dışında yaptıkları 06.08.2015 tarihli sulh metni ve bu metinde atıf yapılan 29.04.2015 tarihli protokol hükümlerini mahkeme huzurunda imzalı beyanları ile onaylamışlar, mahkeme içi sulh sözleşmesine dönüştürmüşlerdir. 06.08.2015 tarihli sulh metninde, taraflar arasında görülen derdest durumdaki davaların sulh nedeni ile sona ermelerinin sağlanacağı, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin 29.04.2015 tarihli protokol hükümleri doğrultusunda hüküm altına alınacağı belirtilmiştir. 29.04.2015 tarihli protokolün dokuzuncu maddesinde ise, derdest durumda bulunan davalarda her türlü yargılama gideri ile her bir dava için, davanın sayı, miktar ve değerine bakılmaksızın protokolün imza tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin ikinci kısmının ikinci bölümündeki Asliye Mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu vekalet ücretinin K.. M..nce ödeneceğine karar verilmiştir. Taraflar sulh olurken yargılama giderleri hakkında da bir anlaşmaya varmışlarsa mahkeme buna göre tarafların ödeyecekleri yargılama gideri ve yargılama giderlerinden sayılan vekalet ücretini kararında belirtmelidir. Bu durumda, taraflar arasındaki anlaşma doğrultusunda davacı lehine 1.500,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken olumlu yada olumsuz bir karar verilmemiş olması hatalıdır. Bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ : 1-Temyize konu olan kararın hüküm fıkrasına beşinci bent olarak” Taraflar arasında imzalanan ve mahkeme içi sulh sözleşmesine dönüştürülen sulh metni ile 29.04.2015 tarihli protokol hükümleri doğrultusunda 1.500,00 TL vekalet ücretinin davalı K.. M..nden alınarak davacıya verilmesine “cümlesinin eklenmesine, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.