Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2015/30347 E. 2016/655 K. 14.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/30347
KARAR NO : 2016/655
KARAR TARİHİ : 14.01.2016

Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : Ankara 4. İş Mahkemesi
TARİHİ : 23/08/2012
NUMARASI : 2010/737-2012/1499

DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil, ücret alacağı ile yemek bedeli alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, davacının, davalı Belediyeden temizlik işlerini ihale ile alan A. K.- K İnşaat ortak girişimi emrinde çalıştığını, işverenler değiştiği halde çalışmaya devam ettiğini, son işveren tarafından haksız ve süresiz olarak işten çıkarıldığını, tazminat ve alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, ulusal-dini bayram genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti, ücret alacağı ve yemek bedelinin faizleriyle birlikte davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalı A. A.Ş. şirketi vekili, davalı şirketin çöp toplama ve nakil işi ile uğraştığını, alınan işlerin ihale süresi ile sınırlı olduğunu, bu kapsamda davalı Ç. Belediyesinde üç aylık süre ile sınırlı olarak iş alındığını, işçiler ile belirli süreli sözleşme imzalandığını, asgari ücret aldığını, önceki dönem için dava açılamayacağını, davacının kıdem ve ihbar tazminatı hakkının olmadığını, ihale süresinin sona ermesinden sonra ihaleyi alan yeni firma emrinde çalışmasına devam ettiğini, dini ve milli bayramlarda çalışması olmadığını, haftada bir gün izin kullandığını, haftada kırkbeş saat çalışıldığını, izin hakkının ve ücret alacağının olmadığını, alacaklarının zamanaşımına uğradığını, hesaplamaların brüt yapılmasının yanlış olduğunu, iş sözleşmesinin şirket tarafından fesh edilmediğini belirterek davanın reddi talep etmiştir.
Davalı Belediye vekili, davacının davalı A. A.Ş. işçisi olduğunu, Belediye ile davacı arasında bir irtibatın olmadığını, davacının belediye emrinde çalışmadığını, Hizmet İşleri Genel Şartnamesinde işçilik alacaklarından yüklenicinin sorumlu olduğuna dair hükmün yer aldığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının davalı Ç. Belediyesinin temizlik işlerini ihale ile alan şirketler nezdinde çalıştığı, iş sözleşmesinin davalı işverence haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiği, davalı şirket ile davalı Belediye ile arasında asıl işveren – alt işveren ilişkisi bulunduğu gerekçesiyle bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, kanuni süresi içinde davalılar vekilleri temyiz etmişlerdir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında, değişen alt işverenler arasındaki hukuki ilişkinin tespiti ve bunun işçinin işçilik haklarına etkileri ile fazla çalışma süresi hususları uyuşmazlık konusudur.
Somut olayda, davacının iş sözleşmesinin işverence feshedildiğine dair yazılı fesih bildirimi yapılmadığı, davalı şirketinde iş sözleşmesinin feshedilmediğini, davacının yeni dönemde ihale alan şirkette ara vermeden çalışmaya devam ettiğini ileri sürdüğü, Sosyal Güvenlik Kurumu dosyasından davacının 04.05.2010 tarihinden itibaren “1154096” sicil numaralı işyerinde çalışmasına devam ettiği anlaşılmıştır. Mahkemece, sicil no belirtilen işyerinin, davalı belediyeden yeni dönemde ihale ile iş alan firmaya ait olup olmadığı, Sosyal Güvenlik Kurumu ve davalı Belediye Başkanlığından sorularak, davacının, davalı Belediyeden ihale ile iş alan yeni bir firma emrinde çalışmaya başladığı sonucuna varılması halinde, işyeri devri şartlarının oluşup oluşmadığı belirlenerek, işyeri devrinin olduğunun tesbiti halinde, ortada bir fesih söz konusu olmadığından, feshe bağlı haklar olan kıdem, ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin alacaklarının reddedilmesi, aksi durumda, şimdiki gibi karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.
Öte yandan, mahkemece, davacının, haftanın altı günü akşam 20:00-06.00 saatleri arasında günlük on saat çalıştığı, bir saat ara dinlenmesinin düşülmesiyle günlük dokuz saat, haftalık ellidört saat çalıştığı, kırkbeş saatin düşülmesiyle dokuz saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmiş ise de, davacı ile farklı dönemlerde başka alt işverenlerin işçileri olarak çalışan, ancak yaptıkları iş aynı olan işçilerin açtığı emsal dosyalarda, davacıların haftada altı gün 20:30-05:30 saatleri arasında günlük dokuz saat çalıştığı, bir saat ara dinlenmesinin düşülmesiyle günlük sekiz saat haftalık kırksekiz saat çalıştığı, kanuni süre olan kırkbeş saatin düşülmesiyle üç saat fazla çalışma yaptığı, hafta tatillerinde çalışılmadığı kabul edilmiş olup, emsal dosyalarda kabul edilen çalışma sürelerine göre fazla çalışma ücretinin belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.