YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/30110
KARAR NO : 2015/35443
KARAR TARİHİ : 22.12.2015
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : İş Mahkemesi
DAVA: Davacı, Karayolları Genel Müdürlüğü’nün işçisi olduklarının tespitine ve davacıların üyeliklerinin davalıya bildirildiği tarihten itibaren işyerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinden yararlandırılmaları gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm duruşmalı olarak süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; işin mahiyeti itibarıyla duruşma isteminin reddine, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilmiş olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili sendika üyesi olan davacıların, davalı …’nün değişik işyerlerinde kağıt üzerinde taşeron işçisi gösterilmek suretiyle, işyerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesi kapsamı dışında tutulduklarını, emsal davalarda verilen kararlarda, davalı … ile yüklenici firmalar arasındaki ilişkinin muvazaalı kabul edilerek taşeron işçilerinin toplu iş sözleşmelerinden yararlandırılmaları gerektiğinin tespit edildiğini, emsal kararların eldeki dava açısından kesin delil teşkil ettiğini ileri sürerek, muvazaa sebebiyle davacıların baştan itibaren davalı …’nün işçisi olduklarının tespitine ve davacıların üyeliklerinin davalıya bildirildiği tarihten itibaren işyerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmelerinden yararlandırılmaları gerektiğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, dava dilekçesinde her bir davacı bakımından somut bilgiye yer verilmediğini, sendikanın dava açma yetkisi bulunmadığını, müvekkili kurum ile hizmet alım sözleşmesi yüklenicisi olan firmalar arasındaki ilişkinin kanuna uygun olup, muvazaalı olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Somut olayda, aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayan binbeşyüzü aşkın sayıda davacılar adına sunulan tek dilekçeyle dava açılmıştır. Mahkemece, davaların tefrik edilmeden yargılamaya devam edilmesi, yargılamanın ve temyiz incelemesinin sağlıklı yapılması bakımından yerinde olmamıştır. Belirtmek gerekir ki, davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı olsa bile, dava konusu uyuşmazlığın özelliği gereği bu tür davaların birlikte görülmesi doğru değildir. İddia ve savunmanın usule uygun şekilde araştırılması, delillerin tümüyle toplanıp ayrıntılı olarak değerlendirilmesi, hukuki gerçekliğin tam olarak sağlanması ve ayrıca kararın Yargıtay denetimine elverişli olabilmesi için davaların her bir işçi için ayrı ayrı görülüp sonuçlandırılmasında zorunluluk vardır. Anılan sebeple, mahkemece davalar tefrik edilmeli ve her bir davacı için ayrı ayrı yatırılması gerekli yargılama harçları da davacı tarafa tamamlattırılarak yargılamaya devam edilmelidir.
Yukarıda yazılı sebepten, kararın sair yönleri incelenmeksizin bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, 22.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.