Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2015/28974 E. 2015/30362 K. 05.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/28974
KARAR NO : 2015/30362
KARAR TARİHİ : 05.11.2015

MAHKEMESİ : Tire 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/05/2015
NUMARASI : 2014/91-2015/212

DAVA: Davacı, kıdem tazminatı, fazla mesai ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, davacı işçinin davalı kooperatifin süt işletmesinde süt tanker şoförü olarak çalıştığını, iş sözleşmesi süresince dini, resmi, ulusal bayram, genel tatil günlerini kapsar şekilde haftanın altı iş günü 08:00-20:00 saatleri arasında ve bazen daha geç saatlere kadar çalıştığını, ağır çalışma şartlarına rağmen fazla çalışma ve hak ettiği diğer ücretlerinin ödenmemesi ve davalının haksız uygulamaları sonucu davacının iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini belirterek kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti ve genel tatili ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davalı kooperatifin ortaklarından süt alıp sattığını, davalı kooperatifin, üyelerinin ihtiyacı için akaryakıt istasyonu, yem, lastik ve benzeri faaliyetlerinin bulunduğunu ve davacının ihtiyaca göre bu işlerden çalıştırıldığını, davalı işverenin iş sözleşmesini sona erdirmediğini, davacının ortada sebep yokken işyerini terk ettiğini, işi kendi terk eden davacının kıdem tazminatı alacağının bulunmadığını, zaman zaman fazla çalışması olduğunda ücretinin ödendiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekilinin temyizi üzerine karar, Dairemizin 13.12.2013 tarihli, 2013/31415 esas, 2013/29033 karar sayılı ilamı ile bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyulmasına karar verilmiş ve yapılan yargılama sonrasında fazla çalışma ücret alacağı talebinin kısmen kabulüne, kıdem tazminatı ve genel tatil ücret alacağı talepleri yönünden ise yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı kanuni süresi içinde davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının; hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini, tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri, hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini, hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını, gerekçeli kararın yazıldığı tarihi, içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir.
Somut olayda; mahkeme tarafından hükmüne uyulan bozma kararı doğrultusunda yapılan inceleme sonunda bozma kapsamı dışında kalan davacının kıdem tazminatı ile genel tatil ücret alacakları talebi hakkında da açıkça önceki hüküm gibi hüküm kurulması gerekirken hüküm fıkrasında bu alacakların Yargıtay bozma ilamı dışı bırakıldığı, bu surette kesinleşmiş olduğundan anılan bu alacak kalemlerine dair yeniden karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.